* türk olmayan birine aittir ki; ayıbı söyleyene değil de türk olmadığı halde ona bunu zorla söyletme inadında olana aittir. bu topraklarda yaşayan kürte, ermeniye, ruma, museviye neden "türk'üm" dedirtmeye çalışıldığını zaten oldum olası anlayamamışımdır. bu inattaki zevatın zamanında "bulgaristan türklerine yapılan asimiliasyon" üzerine döşediği tiradları hatırlayınca ikiyüzlülük daha da bir sırıtıyor.
* ikinci ihtimal, türk olduğu halde mutlu olamayan birine ait bir cümledir. türklüğün otomatikman mutluluk getiren, hormonları çalıştıran, c vitamini ihtiva eden özellikler taşıdığını zanneden zevatımız yine üzülüyor. üzülsünler efendim. üzüntü de hayatımızın balı şekeri olmasa da, acı biberi isot'u değil midir? şu yaşıma geldim, türklüğümün ne beyindeki gri hücrelerimi artırıp idrakime fayda sağladığını gördüm; ne de kişi başı milli gelire bir hayrını. türk olmaktan dolayı ekstra bir fayda gören arkadaş varsa pm yoluyla bilgilendirirse sevinirim. "antalya sahillerinde çok rus yedim hacı" şeklinde mesaj gönderenler ciddiye alınmayacaktır.
velhasıl; "ne mutlu türk'üm diyene" inadındaki elemanları x. nesil gurbetçi sıfatıyla almanya'ya gönderip, dazlaklar arasında her gece yusuf yusuf yaşatıp 3 öğün "deutschland deutschland über alles" diye bağırtacaksın, o zaman ait olmadığın bir milletin mensubuymuş gibi yapmanın nasıl küçük düşürücü olduğunu belki anlarlar. bakın belki diyorum, emin değilim; çünkü bunların çoğunun kafatası kemiklerinin kesitini görseniz dilinizi yutarsınız.