türkiyede uygulanabilecek bir sistem değildir, zırt pırt gündeme getirilmesinin de yegane sebebi başbakanın çıkarlarıdır, milli çıkarlar değil. başkanlık sisteminin abd'den başka bir yerde demokratik bir örneğine rastlamak pek mümkün değil. onda da amerikan demokrasisinin pek de "örnek" bir demokrasi olmadığını ayrıca belirtmek lazım. bu sistemin türkiyeye gelmesini savunanların hiç birisinden akıllı mantıklı tek bir argüman duymadım. çoğu da akp partizanlığıyla en ufak bir şey bilmeden saçma salak konuşan insanlar. çok önemli bir akpli vekil bile şöyle savunmuştu bu sistemi: "biz mesela bakıyoruz, mecliste chpliler el kaldırırsa biz kaldırmıyoruz. bu demokratik bir sistem değil, başkanlık sistemi gelirse bu konuda da gelişme sağlanır." şimdi bunun akla mantığa sığacak bir tarafı var mı? vekiller saksılık yapmaya gelmişse bunu başkanlık sistemi mi değiştirecek?
öte yandan akp döneminde açık bir şekilde check and balance sistemi zarar gördü. artık yargının bağımsızlığı dahi bizzat hükümet tarafından sorgulanır oldu. yargıya mevcut iktidar dahil, yargı mensupları dahil hiç kimse güvenemiyor. bırakın demokrasiyi, hukuk devleti özelliğimizi bile kaybetmekteyiz. durum korkunç. ve siz böyle bir süreçte dahi başkanlık sistemi gibi, check and balance'ın iyi denetlenemediği, hükümetin güçsüz olmaması halinde tek adam rejimine kolayca geçebilecek bir sistemi önerebiliyorsunuz. pes vallahi. bakın amaç demokrasiyse, bir sistem oturtmaksa, bu konuda iki üç sayfa bir şeyler okumuş herkes bilir ki, önemli olan tek şey kendinize uygun bir sistemi belirlemiş olmanızdır. başkanlık sistemi de, bizdeki parlamenter sistem de, yarı başkanlık da demokrasi için bir çözüm değildir. bunların avantajları ve dezavantajları vardır. önemli olan sizin hangisine daha yatkın olduğunuzdur. türkiyenin yanında, yöresinde bu sistemi uygulayan bir tek "demokratik" model yok. avrupada hakim olan sistem de şu anda kullandığımız sistem. http://tr.wikipedia.org/w...a:Forms_of_government.svg buradan da bakabilirsiniz.
yani bu başkanlık merakı nedir anlamak mümkün değil. eğer aranızda "diktatörlükse diktatörlük, ben rte gibi bir diktatöre hayır demem" diyenler varsa bir daha düşünsün. bugün o diktatör senin sevdiğin adam olabilir ama yarın yerine esad gibileri de gelebilir, bunu da unutmamak lazım. öte yandan, bugün memnun olabilirsin tıpkı geçen seneye kadar gülencilerin memnun olduğu gibi. ama yarın memnun olmadığın zaman onu iktidardan indirmeye gücün yetebilecek mi? hiç sanmıyorum.
hiç kimsenin türkiyeyi sikimsonik arap devletlerine döndermeye hakkı yok. açık konuşayım, bu diktatörleşme eğilimi her iki tarafı da uçuruma sürükler. söz konusu rejimse, bu işin şakası olmaz. akp, mhp, chp tartışmalarından çok daha ciddi bir konu başkanlık sistemi konusu. ve bu işi bilenlerine bırakmak gerekir. kişisel hevesler uğruna memleketin neredeyse bir asırda inşa ettiği değerleri yıkmaya kalkışırsanız hepimiz altında kalırız. en çok da onu yıkmaya çalışanlar.