senarist olasım var la benim size 1 hikaye daha.
gencimiz ailesini onu anlamadığını düşünerek ailesiyle kavga eder, ve gece evden çıkar kalacak yeri yoktur, dedesini ölmeden önce ona miras bıraktığı yer aklına gelir, yazlık ev boştur ve orada kalabilirim diye düşünür zaten aylardan ocaktır ve bu kış günü orada kimse olmaz der, atlar arabasına ve şehre 25 km uzakta ki yaz evinde alır soluğu, televizyonu açar telefonu önünde ki sehpaya bırakır, daha sonra karnının hafiften kazındığını hissederek mutfağa gider dolapta yiyecek kuru yiyecekler bulur ve yiyecekleri salona taşır, televizyon izlerken üst katta bir kapı aniden kapanır, gencimiz biraz korkar ve ışıkların tamamını kapatarak yukarı çıkar, bütün kapıları kalbi hoplayarak açar, dışarıda rüzgar esmektedir ve kapı açık olan pencereden gelen rüzgar yüzünden kapanmıştır, gider pencereyi kapatır daha sonrada kapıyı kapatır ve ışıkları kapatarak televizyonun başına iner saat 12 olmuştur ama hiç uykusu yoktur ailesiyle ettiği kavgayı düşünmektedir, ocak ayının 15'dir ve hiç kimsenin bilmediği şey olan evin altında ki yatırın ölüm yıl dönümüdür, ve hayaletimiz her ölüm yıl dönümünde evi gezip evde kim varsa öldürmektedir, ama şimdiye kadar hiç kimseyi öldürmemiştir çünkü sadece ocak ayının 15'nde evde gezmektedir ve ocak ayında kimse yazlıkta kalmamaktadır ama bugün bir kurban hayaletimizin iştahını kabartmıştır, saat 1'e yaklaşmıştır ve gencimiz az önce ki sesin aynısını duyar kapı kapanma sesi tekrar bütün ışıkları açarak yukarı çıkar diğer odalara bakar ama bütün pencereler kapalıdır, gencimiz korkarak az önceki kapıyı açar pencere açıktır gencimiz nasıl olur ben bu pencereyi kapattım der, ve gencimiz evde garip bir şeylerin döndüğünü anlar o anda elektrikler kesilir ve etraf tamamen kapkaranlık olur hemen elini cebine atar ama telefonu aşşağıda sehpanın üzerinde bıraktığını hatırlayarak, korkarak hızlı bir şekilde aşşağı iner merdivenleri tam farkedemez ve düşer ayağını incitir, hemen telefonuna bakar ama telefonunun şarjı bitmiştir lanet olsun der, hemen anahtarı alır ve dışarı çıkmaya çalışır anahtarı deliğe sokar çevirir, çevirir ama kilit bir türlü açılmaz ve en nihayetinde anahtar kırılır, gencimiz bir bu eksikti der ve mutfakta mum bulabileceği aklına gelir mutfağa gider bir mum bulur yakar ve yanına da bir bıçak alır, mum bir anda söner gencimiz tekrar yakar tekrar söner, gencimiz artık çok korkmaktadır ve dışarı çıkması gerektiğini kesin olarak düşünür kapı açılmamaktadır ilk katta olduğu için pencereden atlıyabileceğini düşünür ama ilk kattaki bütün pencereler de korkuluk demir vardır, korkuluk demirleri babası yaptırmıştır ve ailesiyle ettiği kavgayı da hatırlayarak babasına küfür eder, gencimiz mumu yaka yaka üst kata çıkar, 2. kattan atlamak zorundadır, bütün kapıları dener ama hiç bir kapı açılmaz, bütün kapıları kırarcasına dener ama açamaz, koridorun sonundaki boy aynasına doğru tutar ışığı kendini ve arkasında sanki bir şey varmış gibi görür hemen arkasına döner ama bir şey göremez, lanet olsun der ve alt kata iner, mum son kez sönmüştür ve gencimiz artık mumu yakamaz ve zifiri karanlıkta kalır, artık gözleri karanlığa alışmıştır, ve sanki önünden bir şey geçmiş gibi görür sonra arkasından garip bir şey geçmiş gibi hisseder ve değişik arapça kelimeler duyar, oturduğu koltuktan ayağa kalkar sonra omuzunda sanki bir el varmış gibi hisseder ve arkasını döner, arkasını dönmesiyle kalbinin dakikadaki atışı 150'ye çıkar, arkasında beyaz bir örtü vardır gencimiz bir anda kendini arkaya atar ve daha sonra sonsuz kahkahalar atılmaya başlar, gördüğü kişi kuzenidir ve sonra diğer 2 kuzeni de gelir ve gencimize çok büyük bir oyun oynadıklarını anlatırlar, kapıların kilitlenmesi mumun sönmesi hepsi onların işidir, daha sonra gencimizin belini altına bakarlar ve ıslak olduğunu görürler kahkaları 2 katına çıkar.