barça çaptan düşünce liverpool parladı bu aralar. bir zamanlar epeyce bir milanlı da vardı memlekette. milan "los millionerios" janrından uzaklaşınca ve avrupada ses getirmez olunca ondan da bıktılar.
bu gibi modalar bir müddet sonra daha da kemikleşecek ama.
taraftarlığın sadece tv ekranı önünde kaldığı, atkı takanın taraftar, forma alanın kongre üyesi gibi caka sattığı düşünce ikliminde yüzde 95'i stad kapısından girmemiş 3 istanbullunun sanal taraftarları yavaş yavaş globalleşen dünyanın da etkisiyle ispanyol, ingiliz, alman kulüplerine kayacak.
eskiden izmirde, eskişehirde, ankarada oturup da hayatında görmediği istanbul semtlerinin takımlarını tutanlar eleştirilirdi bir grup dallama da "hey dostum burası özgür bi ülke isteyen istediği takımı tutar annıyo musun?" geyiği yapardı.
aynısı 10 sene içinde istanbul takımları için de geçerli olacak.
gerçi böylesi daha iyi. bizim kulüplerimiz beşiktaşıyla, feneriyle, altayıyla, göztepesiyle gerçek taraftara kalsın laylon formalı, pembiş yanaklı tosunlar bu işin dışında kalsın...