anadolu'nun kurucu babalarından bir baba eren... akşehirlidir. mevlânâ'nın çağdaşı, sarı saltuk'un şeyhidir. dersimli türkmen aşiretlerinden gelmiş olduğundan, aleviler arasında da ismi bilinir ve sevilir. hatta soner yalçın'ın kılıçdaroğlu'nun soyuna ilişkin ünlü araştırmasında bu akşehir alakasından söz edilmiş ve seyyid mahmud hayrani ismi zikredilmişti.
seyyid mahmud hayranî, modern araştırmacıların üzerinde çok az durduğu bir isimdir. klasik kaynaklarda -gölpınarlı'nın aktardığına göre- mevlana ile arasında şöyle bir anekdot geçer:
mevlana, uzun bir seferden dönen akşehirli sinanüddin'e, "sefer ettin, hiçbir erle buluşabildin mi, seydi mahmudu nasıl gördün? diye sorar. siaüddin de, "tilki gibi" der ve ilave eder: saç-baş darmadağın, topraklar üstünde oturmuş, sizin tertemiz âleminize göz yummuş. mevlânâ acı acı gülümser, hiçbir söz söylemez. sinanüddin akşehire dönünce, seyyid mahmud hayrani'nin karşısına çıkar. o, mevlânâ huzurunda edilen şikâyeti kulağıyla duymuşçasına, mevlânâ gibi hür erlerin padişahı olan bir zâtın zamanında tilki gibi bulunmaktan şeref duyarım der. sinanüddin tekrar konyaya dönünce, mevlânâ, âlemde gönlü uyanık kişiler çoktur buyurur ve her delilikten kurtuluş vardır - fakat oy mecnun, sana kurtuluş yok meâlindeki arapça beyiti okur. sinanüddin, sözün söylenişindeki heybetten, elini ayağını bilmez hale gelip dağlara düştüğünü ve bir yıl müddetince kendine gelemediğini belirtir.
bir başka seferinde mevlana, çarşı pazar dolaşırken, tilki satan bir türkmen'in "digu, dilgu" diye bağırdığını duyar. bunun üzerine vecde gelir ve farsça "dil ku?" yani, "gönül nerede?" sözünü tekrar etmeye başlar. bu vecd halinin de, "tilki suretinde" diye tasvir edilen seyyid mahmud hayrani'ye olan sevgisinden bir nişane olduğu düşünülebilir.
seyyid mahmud hayrani'nin sarı saltuk'a berat vermesi ve onu kırım ve dobruca yörelerine irşad ve fetih için göndermesine ilişkin kıssalar meşhurdur. fakat bunun yanında asıl gölgede kalan konu, seyyid mahmud hayrani'nin nasreddin hoca ile ilgisidir. bazı tahminlere göre, nasreddin hoca, akşehir'de seyyid mahmud hayrani'nin talebesidir; bazı tahminlere göre ise ta kendisi...