bazı din alimleri der ki; Köpeğin uysallığı ve sadakati sahibini ilah bilmesindendir. Köpek için yemeğini veren onun sahibidir. iki gün yemek vermeyin, üçüncü gün kim verirse köpek onu sahibi tanır. Sahibi için ölür, öldürür. Ama asıl sahip çıktığı muhiti, hükümranlık alanı ve bir tas yemeğidir. Yemeği verene ilah gibi tapar köpekler.
Kediler sahibi yemek verse de yalakalık yapmaz. Çünkü bilir ki rızkı veren Allahtır. Bu yüzden sahibi yemek verirse minnet duyar vermezse rızkını kendisi aramaya koyulur. Sahibi için ne ölür ne öldürür.
ikisi de Allah'ın yarattığı birer canlıdır. Ama islamiyet'e göre kedi yüceltilmiştir, temizlik simgesi olarak kabul edilmiştir. Hz. Muhammed'in kedi beslemesi, Uhud savaşında ordunun rotasını değiştirip, savaş dönüşü başına diktiği nöbetçiden istediği, damağı lekeli kedisi müezza,* kucağında uyuyan Müezza'yı rahatsız etmemek için kıyafetini kesmesi, abdest almak için su koyduğu tastan kedisinin su içmesine rağmen abdestine devam etmesi gibi sebeplerle kedi beslemek sünnettir.
Bunun yanı sıra bir kedi öldüren yedi cami kapısı yaptırsa da kurtulamaz sözü kedilerin dinen önemini bir kez daha bize hatırlatır.
bana sorarsanız, kedi de köpek de birer canlıdır. ikisinin de bir gereği var ki yaratılmıştır. sokakta bulduğum yaralı, hastalıklı bir çok kedi ve köpeği tedavi edip, baktım bu kadar sürede. Her ikisinde de gördüm ki, merhamet gösterip, iyilik yaptığınız her canlı mutlaka sizi tanıyor yıllar geçse de. bunun bir örneği olarak aşağıdaki video izlenebilir.
