muhteşem yüzyıl sayesinde bilmeyenlerce keşfedilen bir bektaşi nefesidir.
böyle bir bektaşi nefesini nasıl da bilmem, nasıl da duymam kendimden utandım. şehzade mustafa ölüme giderken çaldığında işittiğim ve ''bu ne lan böyle'' dediğim, bayıldığım, dinlemekten kendimi alamadığım bir eser gerçekten.
dinlerken insanı kendinden alıp başka bir diyara götürüyor.
aytekin ataş versiyonunu erkan oğur a göre daha çok sevdim ben.