burada bahsi edilen durum cografi bir zorunluluk ve o zorunluluktan kosullara uyum saglayan bir canlı populasyonudur kibuna insan da dahildir. nerede yasarsan yasa o cografi kosullara bir kere uyum sagladın mı o kosullar senin alıskanlıgın olur. kutup ikliminde yasayan eskimo o kosullara uyum saglamıstır.ve bir eskimo hicbir zaman demez ki"ulan hep soguk hep soguk gotum dondu keske tropiklerde yasasaydım"eskimoyu tropikal iklimde yasamaya zorlasan da fiziki kosullar anlamında rahatsızlık duymasa da alıskan oldugu cografyayı arar.o oraya aittir cunku. araplar bedevilere ev verdiler yerlesik hayata gecmeleri icin ama adam alısmıs bir kere. evin icini kullanmıyor. kendisi dısarda yatıyor ve evi de deve agılı olarak kullanıyor. gokyuzunu yıldızları gormeye alısmıs adam, tavanı seyrederek uyuyamaz.cok zor degil bunu hayal etmek, dusun coldesin.. gunduz gunesten sıcaktan duramıyorsun gece soguktan. adamı insanı sinir sahibi eder bu durum. psikolojisini bozar.bu durumdaki adam keyif catmayı dusunemez, hazcı davranamaz. kaynaklar kısıtlı su ve yiyecek cok az.o yuzden surekli yer degistirmek zorundasın. colun insanı gezgindir.ve bir kere gezmeye alıstın mıondan vazgecemezsin,o senin alıskanlıgın kulturun olur. yerlesik hayata yabancılasırsın. milyonlarca kilometre kare col topragında kac tane sehir var.?ticaret gocebeligin bir sonucudur zaten.ben burada binlerce yıllık ve cok buyuk bir col cografyasına yayılmısbir kulturden, yasama tarzından bahsediyorum.o kosullara varana kadar belki binlerce yıl gecmis.1500 sene onceki mekke ve medine sehirlerinin kosullarından degil. dahası o zamanki mekke ve medine yerlesimlerine sehir demek komik olur. olsa olsa buyukce bir koy diyebilirsin. tabi ki ilk medeniyetler suyun oldugu kosulların uygun oldugu cografyalarda ortaya cıkmıstır, yerlesik yasama musaittir cunku. tarım yapabilirsin ve ihtiyaclarını karsılayabiliyorsan yer degistirmene gerek kalmaz. tıpkı gocebelik gibi yerlesik hayatta bir kulturdur bir alıskanlıktır. toprakla ugrasan insan topraga alısır, denizle ugrasan insan denize alısır.bir kere alıstı mı kolay kolay kopamaz.din tabi ki ihtiyacların, zorunlulukların bir neticesidir. yahudilik mısır krallıgının zulmunden dogmustur. tıpkı hristiyanlıgın roma imparatorlugunun zulmunden dogdugu gibi.ve her iki toplumda da kolelik kulturu vardır. semavi dinlerin ortaya cıkısını eski dunyanın kosullarından bagımsız dusunemeyiz. tıpkı islamı colun kosullarından bagımsız dusunemeyecegimiz gibi. islamı ne colden ne araptan ne arapcadan ve ne de colun sekillendirdigi arap kulturunden bagımsız dusunemeyiz.
colde kadın adamı yanına yaklastırmaz.sen kadın olsan sen de karnın burnunda colde dolasmak istemezdin. ozellikle col kosullarında hamilelik bir kadın icin cok zor ve olumculdur. hamileligi sırasında erkekten de pek bir destek alamaz. unutmayın vahsi bir hayattan bahsediyoruz. dogurdugu cocuk kız olursa diri diri topraga gomulme ihtimali de var.o yuzden colun kadını silahlıdır, kendi iradesi dısında erkegi yanına yaklastırmaz. yeni dogan cocukları ilahlara kurban eden bir zihniyetin kadına ve cocuga bakısı pekte oyle sevgi dolu degildir. colun agır yasama kosulları nefreti surekli korukler. kadını kapatmak, kontrol altında tutmak islamla beraber baslamıstır. islamdan once colde yasayan kadın ozgurdu. bugun en basta suudi arabistan da yasayan kadınların hali erkek karsısındaki hukuki durumu ortada. eskimo nasıl kutup iklimi kosullarına uyum gostermisse-ki bu bir zorunluluktur-bedevi de aynı sekilde colde-sahra da yasamak zorundadır. bunu kendisi secmemistir bu bir zorunluluktur. ayrıca hukuk duzeninin olmadıgı toplumlarda erkek cocuk onemsenir. cunku erkek guctur, tehdittir. etrafında dusman sayılacak komsuların varsa, mesela kan davası guduluyorsa kabile toplumlarında oldugu gibi5-10 tane kızın olmasını istemezsin,5-10 tane oglun olsun istersin.o yuzden hukuk sisteminin olmadıgı gucun hakim oldugu toplumlardakadın olmak hor gorulur, asagılanır.ama colde cok daha vahim bir durum var. kız cocukları kurban ediliyor, hem de iskence ile, diri diri topraga gomuluyor. yani kadın nefret edilen ugursuz bir canlı colde yasayan erkek icin. kadının hazcı dogası ancak guclunun ayakta kalıp yasayabildigi dolayısı ile hazza yer olmayan vahsi col cografyasında erkegi kadına karsı nefretle dolduruyor. belli bir yerde yasarken goc etmelerinin sebebi tabi ki kosulların degismesi.col ikliminin kosulları kısıtlıdır ve standart bir dongusu-degiskeni yoktur. colde dort mevsim olmaz. mevsim degisikligi ile beraber yasama kosulları zorlasınca baska bir yere hareket ediyor.bu bir zorunluluk, eger mevsim degisip kaynaklar azalmasa onlar da boyle bir zorunluluk icinde olmazlardı. oryantal bahsinde dunyanın neresinde hangi cografyada boyle bir dans var, sadece kadınların yaptıgı. gorunen o ki coldeki erkek dansetmekten pek hoslanmıyor. oryantal dans colden, col kulturunden gelir. orta asya dan getirmedik biz bu dansı.
milyonlarca km kare col topragında binlerce yıldır arap milleti denilen bir millet yasıyor. colde su vardır ama azdır.ve bir bolgede surekli bir su kaynagı yoktur.o yuzden surekli dolasmak zorundasın, kuraklıktan kacıyorsun yani. colde yagıs azdır ve belli bir rutini-surekliligi yoktur,o yuzden colde tarım yapamazsın.el mecbur gocebe olacaksın ve hayvancılık yapacaksın.col sadece kum demek degildir, bozkır ve kayalık-daglık alanları da kapsar aynı zamanda.kum collerini gecerek coldeki yagıs alan bozkır alanlara ulasıp hayvanlarını otlatmak zorundasın. uzun veya kısa sureli mola verebilirsin ama colde hep dolasmak zorundasın. cunku kosullar surekli degisiyor. kararlı bir iklim yoktur colde.ve dolasırken butun ihtiyac duydugun seyleri yanında tasımak zorundasın. deve diye bir hayvan var bilmem duydun mu,bu ise yarıyor..ama sen alısmıssın evde muslugu acınca suyun akmasına tabi tasavvur etmek zor geliyor coldeki durumu. mekke arabistan yarımadası uzerinde bir parca duzenli yagıs alabilennadir yerlerden biri, etrafında daglar var cunku, yagmur yuklu bulutları tutuyor daglar. belki suyu depolamak uzere su kuyuları yapmıslar, surekli su bulabilecegin nadiryerlerden biri arap yarımadası uzerinde. medineye gore daha kozmopolit ve canlı. cunku kervanların ugrak yeri bulusma yeri. aynı zamanda dinsel merkez. totem kulturune sahip kabile toplumlarının putlarının merkezi olan kabe burada. hayatın en canlı oldugu dolayısı ile dejenerasyonun ve vahsetin en yogun oldugu yer, merkez.medine adı uzerinde medeni olan yerlesik-sehirli olan demek. mekke kadar canlı ve kozmopolit bir sehir degil ama kabileler yerlesik yasıyorlar. belki binlerce yıl once kuraklıgın asırı oldugu zamanlarda mekke yi medine yi bile zaman zaman terkedip kısa sureli olarak daha yasanılır yerlere goc ediyordu insanlar. arabistan yarımadasında tek bir tane ırmak yoktur,gol yoktur. duzenli olarak yararlanabilecegin bir su kaynagı yoktur.ne yapıyordu bu adamlar binlerce yıl once, deniz suyu mu iciyorlardı. yoksa hz muhammed ve araplar uzaydan mı geldiler arap yarımadasına. dedim ya bazılarını 1500 sene oncesine goturup arap yarımadasına bırakmak lazım.o zaman ne demek istedigimi anlarlar, ortada bir hayatta kalma savası var ki hayatta kalman icin einstein olman bile kar etmez.