sarıyer adını duyduğunuzda gözünüzde canlanan, aklınıza düşenlerdir.
bahçe duvarlarından aşılıp çalınan erikler, mezarlıklardan toplanıp anneye verilen ve akabinde dayak yenilmesine sebep olan istanbul'un en güzel gülleri, baltalimanı'ndan denize nazır içilen çay, rumalikavağı'nda riva'ya karşı yenilen balık, tarabyaüstü'nden tarabyaya inilirken gece beykoz ışıklarına bakmak, tertemiz bir ilkbahar günü bahçelerdeki erik çiçekleri, sıcacık bir yaz günü masmavi deniz ve gökyüzü, kireçburnu fırını'ndan kıymalı börek, tarabya koyu'nda taverna, emirgan korusunda laleler, belgrad'da bentler, karacalar , tilkiler. ve daha neler neler. insanın ömrü bu güzel ilçede geçince hasret olur, özlem olur.
şimdi ise 3. köprünün gölgesinde kalmış güzide ilçemizdir. yüz binlerce ağacı kesilmiş, o güzelim tabiatına betonlar dökülmüştür. umarım daha kötü bir hal almaz.