bir atesit arkadaşımızın kendini kurnaz sanarak islamı kötü gösterme çabasıdır. bilgisi yok fikri var. bir de googledan yazı yapıştırmış. sorsan ordaki hiçbir alimin adını daha önce duymamıştır. neyse konuya dönelim:
Sakalı tıraş etmek bazı alimlere göre mekruh, bazılarına göre tahrimen (harama yakın) mekruh, bazılarına göre ise haramdır. Bu durumda üzerinde ittifak edilen nokta, mazeret yokken sakalı kesmenin en azından mekruh olduğudur. Bilindiği gibi mekruh din dilinde, hoş görülmeyen, ya da olmasa daha iyi olur denen şeylerdir. Bazılarının zannettiği gibi sakal sadece bir örf değildir. Çünkü Hz. Peygamberin (as) öyle fiilleri vardır ki, sadece bir insan olarak, ya da o tarihte ve o bölgede yaşadığı için öyle yapmıştır. Bunların dinî bir yönleri olmayabilir. Mesela, o bir yerden bir yere gitmek için deveye binmiştir. Ama o zamanda araba ya da uçak bulunsa idi, kuvvetle muhtemeldir ki, onlara binmeyi tercih edecekti.
Sakala gelince, dediğim gibi, onun sıradan bir örf ve kültür uygulaması olmadığını gösteren pek çok hadisi şerif vardır. Öyleyse onu dinen istenen bir eylem olarak görmek zorunluluğu bulunmaktadır. işte ihtilaf, bu talebin derecesi konusundadır. Sakal sünnet midir, yoksa farz mıdır? Doğrusu sakal bırakmak en azından sünnettir ve farz diyenlerin bulunduğunu da hesaba katarsak, sıradan bir sünnet te değildir. Buna bağlı olarak burada söyleyebileceğimiz şey şudur: Sakalın, hiçbir sebep yokken kesilmesi doğru değildir. Bu, en azından bir mekruhtur.