gereksiz yere kendisini yormayan, her sınava inek gibi çalışma gereği duymayan, kendinden emin, her zaman sınıfı geçen, amaçlarına ulaşan, yüksek notun bir işe yaramadığını geçmenin yeterli olacağını bilen öğrencidir.
yani bu zeki ama çalışmayan öğrenci aslında çalışır ama her zaman, her sınava çalışmaz.
mesela zeki ama çalışmayan bir öğrenci olarak kendimden bahsetmek istiyorum.
6. ve 7. sınıfı bir kaç zayıfla geçen 8. sınıfın ilk döneminde 7 zayıf aldıktan sonra 2. döneminde canım istediği için teşekkür belgesi aldım. daha sonra lise 1'e geçtiğimde kredili sistemin ne olduğunu öğrendikten sonra her dersten geçmenin gereğinin olmadığı kararına vardıktan sonra sırf canım istedi diye girmediğim sınavlar ya da girdiğim sınavlarda sorulan sorulara salak salak cevaplar verdiğim olmuştur.
hiç unutmam bir din kültürü sınavında hocanın
''komşuluk hakkı hakkında hadis-i şerif yazınız'' gibi bir sorusuna
''komşu komşunun külüne muhtaçtır'' gibi bir cevap verdiğim olmuştur. aslında beni bu şeyleri yapmaya sürükleyen sistemin salaklığıdır. nasıl bir mantıksızlık kredili sistem anlayamadım o kadar zeki olmama rağmen. öğretim yılında gördüğüm toplam 12 ders var ve ben bu derslerin 7 tanesinden kalıyorum ve 5 dersten yüksek not alıyorum ve sınıfı geçmiş oluyorum.
hocalara sorsanız tembel ama zeki derler ama aslında olay farklıdır ve bunu lise 2 de derste bir hocayla da tartıştım.
neden derslere çalışmadığım gibi sıradan sorular sormasının ardından ''neden çalışayım ki? nasılsa sınıfı sallaya sallaya geçiyorum.'' diye hocaya cevap verdiğimde bana ''derece yaparsın okulda'' gibi salak bir cevap vermişti. ''ya kim sallar dereceyi lise burası üniversite değil'' diye bir cevap daha yapıştırdıktan sonra kendisine beni sözlü yapmıştı.
hiç unutmam 7 soru sormuştu ve ben hepsine de bilmiyorum dedikten sonra benim sözlüme 7 tane sıfır yazmıştı ve sınavlarından 95 ve 70 gibi notlar almama rağmen beni bırakmıştı sürtük. işin ilginç yanı ise bu bayan hoca evli değil ve okulda ki diğer bayan hocaların hepsi ile samimi, bir kaç tanesi ile de ev arkadaşıydı ve lise 2 de karnemde 12 zayıf olmasını sağlamıştı kendisi.
bütün bayan hocaların derslerinden kalmıştım ve hiçte s.kimde olmadığını kendisine karneyi aldığımda yüzüne karşı söylemiş ve yanında ki çöp kutusuna karneyi atmıştım. o sene o hoca yüzünden krediyi tutturamamış borçlu geçmiştim bir üst sınıfa ve lise 3'te de aynı şeyi yapmıştı bana bu karı 7 dersin 6 tanesi zayıf gelmişti karneme ama ne önemi var ki nasılsa bütünleme sınavı vardı ve ben geçicektim.
bu arada okulda bir rekora da imzamı atmıştım o sene bütünleme sınavlarında 15 tane dersten girip hepsinden yüksek notlarla geçmiştim ki böyle geçmekte çok mantıklı ne gerek var sene boyunca 1 dersten geçmek için 4 sınava çalışmaya.
sene sonunda bütünleme sınavına girip tek sınavla dersten geçmek varken?
ve bu bana hala mantıklı gelmektedir ki üniversitede de aynısını yaptım ve hiçte zararını görmedim yani vizelerimden en yükseğinin 35 olduğu ve finallerimin en kötüsünün de 75 olduğunu hatılıyorum ve hiç unutmam vizesinden 05 aldığım derslere çalışırken bana gülen, finalinden 95 ya da 100 aldığımı öğrendikten sonra g.t olan suratları ve kendimi her zaman, her zaman çalışmamakta haklı buluyorum.
yani ne gerek var ki ineklemeye?
akıllı, zeki adam istediğini istediği zaman yapar yani onun için sorun yoktur.
salak olanlar düşünsün ne yapacağını.