O çok tatli ses tonunla ve incecik saçlarınla geldin hayatıma. kocaman güldün hep kocaman kocaman kelimelerle konuştun, tartışmaların da sevgi sözcüklerin gibi tutkulu oldu. hiç yıkılmaz gibi duran narin bedenli , heybetli bir kadındın sen. imrenmekle, çekinmek, yaklaşmakla, kaçınmak birbirine girdi ilk zamanlar. sonra ne zamandı hatırlamıyorum bir seferinde ürkek minik bir parıltı gördüm aysız gözlerinde, işte o zaman sevdim seni en çok. kırılganlığını sevdim. o savaşçı ruhun, kat kat zırhın altındaki minik kız çocuğunun, badem şekeri bakışlarına tav oldum. daha da sevdim. sonra benim yüzümden gittin sen. ama aslında gitmedin. ben seninle bir kere daha öğrendim ki arkadaşlık birinin yanında durmak değil..mesafeler birbirinin içini görenlere engel değil. ben seninle tüm yanlışlarımı sevmeyi öğrendim canım karindesen'im, kendimle küskünlüğüm son bulsun. simdi dönüşün için bahar temizliği yapıyorum, sehri kendi renklerime boyuyorum, moru çok severim sende severdin... zamanın kaç fersah ötesine gidecek olursa olsun bir de buradan söylemek istedim; seni çok seviyorum canım arkadaşım, çok özledim.