sıradan bir gündür.. sabah olmuştur, yataktan kalkarsınız, her sabah yaptığınız gibi
kahvaltınızı eder işinize gidersiniz. öğlen vakti olduğunda yemeğinizi yiyip, türk
kahveniz eşliğinde bilgisayar başına tekrardan geçerek, her zaman olduğu gibi öğlen
paydosunuzu sözlük'de geçirmektesinizdir. herşey sakindir.
sonra birden bire ekrandaki yazılar kaymaya başlar ve bir anda etraf kararır, önemsemez ve gözünüzle alakalı bir problem olduğunu düşünürsünüz.
en iyisi yarın sabah göz doktoruna gideyim diye düşünürsünüz. kaldırıp kafanızı
gökyüzüne bakarsınız, fakat olay tekrarlar aynen kapkaranlık olmuştur ortam.. hemen eve
bırakılmayı istersiniz. eve gitmek iyi gelir, biraz dinlenir göz doktoruna giderim diye
düşünürsünüz, yoldan annenizi arayıp sizin için randevu almasını istersiniz. 10 dk sonra
evdesinizdir.
biraz uzanayım rahatlayayım dersiniz, gözlerinizi kaparsınız ve herşey burada biter..
sadece sesler ve hayal meyal görüntüler vardır artık, konuşamazsınız, hatırlayamazsınız; simalar tanıdık bile gelmemektedir. oysa ki biri anneniz diğeri ise babanızdır..
Beyin damarlarınızdan biri tıkandığı için göremezsiniz, konuşamazsınız ve hatırlaya-
mazsınız..ve bunların hepsi yarım saat içinde olup bitmiş sizin 4 gün hastanede yatmanıza
sebebiyet vermiştir. hastalığın ismi tiadır.
sonuç; felç olmaktan, kör olmaktan, ya da beyin kanaması geçirmekten kıl payı kurtulma, kısacası kefeni yırtma.
yıllarca en iyi dostunuz olan sigaraya elveda.