batı hayranlığı değildir, hele islamı hazmedememek hiç değildir.
bu işle görevlendirilmiş bir adamdan beklentimiz nedir?
cennete gitmek mi?
savunma mekanizmamızın olmadığı/gelişmediği bir dönemde koşulsuz kabul ettiğimiz ve günah olarak nitelendirilen davranışları affettirmek mi?
eğer beklentimiz bu yöndeyse,
orta çağdaki endülijans kağıdının mantığıyla bu uygulama arasında bir fark var mı?
"ee bu kadar hoca, imam, müezzin aç mı kalsın yarrağım"
diye çıkışacak döl israflarına diyecek sözüm elbette var.
aç kalmayacak.
bu noktada müslümanlar müslümanlığını konuşturup aralarında topladıkları paralarla hocalarının geçimini sağlayacak.
bu böyle olmalı.
hem dediğim sistem gelirse ayakkabı kutuları daha da büyür.
miting başına aldığınız 10 lira 20 lira olur.
bu kadar paranın bir yere harcanması gerek di mi?
madem din gönül işi al sana gönüllülerin yürüttüğü bir düzen.
hem koskoca hoca, imam, müezzin gayrimüslimlerin parasıyla geçinir miymiş?
olur mu öyle saçmalık.
o para ya genelev vergisiyse?
ey müslümanlar, sizi cennete sokacak insanın boğazından böyle pis paralar geçirmek ayıp değil mi?
bu entryden sonra tipik müslüman tepkilerini okuyacaksınız. esen kalın.