akp'nin adetidir hayali düşman yaratmak.
(bkz: akp nin hayali düşmanları)
ne yazık ki akp'lilere de sirayet etmiş bu hastalık!
e adamlar da haklı rte ne yapsa "sevaptır" deyip bunlar da aynısını yapıyor.
halife ya!
neyse konumuza dönersek...
bir kaç yıl önce muhalif olan herkes ergenekoncuydu!
suriye ile savaşa karşı çıkan herkes esed'çiydi.
kürt açılımına muhalifler "kandan beslenenler"di.
geçen yaz muhalifler "gezici" oldu.
sonra "faiz lobisi" elemanı oldu.
bu senenin modası "paralel"ci olmak!
(bkz: akp kurmaylarından yaftalar)
serpilem de sağolsun bunu yakıştırmış bana. ama bu eksik kalır diye bir de doğan grubu işbirlikçisi ilan etmiş beni!
neyse ki bunlarla yırttım. mazallah biraz daha kassa illüminatici, mason, ajan vs. de olabilirdim.
--------------------
ben daha ilk duyduğum andan itibaren;
"kabataş'ta türbanlı bacımıza saldıran deri eldivenli üzerleri çıplak 80-100" yalanına,
rte'nin "pkk ile görüşen şerefsizdir" sözüne,
ergenekon - balyoz yalanlarına ve bunlar gibi nice "ak yalana" inanmadım.
rte ve akp'nin derdinin demokrasi olmadığını bunların takiyye yaptıklarını (bugün yasama yürütme yargı ve basın ne durumda herkesin malumu),
rte'nin suriye'de savaş kışkırtıcılığı yaptığını (ve bu yolun ülkemize fayda sağlamayacağını),
rte'nin abd izni olmadan adım atamadığını,
dünya lideri ve bölgesel güç masallarına inanılmaması gerektiğini,
akp'nin ekonomi destanlarının (!) bir ilüzyon (balon) olduğunu,
kürt açılımı ile başlayan sürecin ülkeyi bölünmeye götüreceğini yazıp durdum.
zaman geçtikçe bir çok konuda haklı çıktım. haklı çıkmadığım yanlış tahminde bulunduğum zamanlarda başkası söylemeden yanıldığımı belirttim (en son seçim tahminlerinde).
bugün geldiğimiz noktada;
- akp nin medyayı iyi kullandığını (medya yakından takip edildiğinde akp'nin atacağı adımların anlaşılabileceğini)
- akp'lilerin sıklıkla yalan söylediğini, gerçeği çarpıttığını ya da gerçeğin bir kısmını anlattığını,
- akp'nin uluslararası ilişkilerde sıçtığını,
- akp'nin her köşeye sıkıştığında "konu üzerine yorum yapma geçiştirmeye/unutturmaya çalış, mağdur ol, konuyu çarpıt, yalan haber yay, gündemi değiştir" vs. taktiklerini izlediğini,
- akp'nin ekonomi destanlarının (!) bir ilüzyon (balon) olduğunu ve ipleri elinde tutanlarının canları istediğinde ülkemizde ekonomik kriz çıkartabileceğini, akp'nin dış borca, ranta ve tüketime dayalı ekonomi politikasının "faiz lobisinin" ekmeğine yağ sürdüğünü,
- kürtlere özerklik - bağımsızlık ve öcalan'a özgürlük planlarının yapıldığını (akp ile birlikte),
- akp'nin körüklediği çatışma ortamı devam eder ise ülkede iç savaş çıkacağını,
- akp'nin "rant birliği" ile ayakta durduğunu ancak bunun da sonuna gelindiğini,
- seçim üstüne seçim kazanmasına rağmen akp'nin (rte'nin) uluslararası arenada saygınlığının bittiğini ve rte'nin ipinin çekildiğini,
- akp kurmaylarının yargı önünde çıkacağını,
yazıyorum (tahmin ediyorum).
yazılarımda;
akp ve akp karşıtı grupların sıradaki hamlelerini ve gelecek tahminlerimi paylaşıyorum.
bunu yaparken de çıkarım yaptığım kaynakları da belirtiyorum.
ben en azından;
- abd ile birlikte komşu devlete haçlı seferi yapılmasını,
- komşu devletteki terörist gruplara destek verilmesini,
- bop eşbaşkanlığını,
- hükumetin anti demokratik uygulamalarını
- devlet içinde devlet olmasını ve buna müsade eden hükumeti (hatırlatalım: ne istediler de vermedik!)
- oy uğruna ülkesini bombalatan, vatandaşını katleden hükumeti
- hırsızlık ve yolsuzluk yapanları, rüşvet alıp-verenleri
savunmuyorum!
bence sizler neyi savunduğunuza dikkat edin serpilem!
bi duruşunuz olsun!
dün ak dediğinize bugün kara demek zorunda kalmayın!
hadi tuttuğunuz siyasi parti rüzgar nereden eserse ona göre kıvırıyor ama siz onların kıvırmalarını savunmak zorunda kalmayın. ilkelerinizi savunun!