vakti zamanında mehmet ali ağca ile ilgili bir yazıda çarpıcı bir yorum vardı:
"mehmet ali ağca'dan nefret ediyorum çünkü o türk kelimesi ile terörist kelimesinin yan yana gelmesine neden olmuştur."
yeni osmanlıcılık hülyalarıyla daldığımız suriye'de esed'in gitmesi için açıkça taraf olduktan sonra;
- esed birkaç aya yolcu şeklinde fal açtık.
- rte tarafından "suriye'nin has evlatları" olarak nitelendirilen el-kaide uzantılarına silah, lojistik destek, eğitim hizmetleri verdiğimizi gururla dünyaya duyurduk.
- aynı zamanda suriye'deki teröristleri suudi arabistan ve katar ile birlikte finanse ettiğimiz yönünde birçok haber yapıldı. (bir hülya uğruna suriye'den gelen mülteciler için şubat 2013 itibarıyla 600 milyon usd harcadığımız açıklanmıştı. bu fatura artmaya devam ediyor. örtülü ödenekten de teröristlere para aktardığımı iddia ediliyor. merak edenler için örtülü ödenek harcamalarımız http://www.uludagsozluk.com/e/21338679/ milyonlarca insanın kanına girmenin, onları yurtlarından etmenin vebaline değinmiyorum bile! zira bazılarının allah'ı para olmuş.)
- suriye'ye yapılan postmodern haçlı seferine abd ve israil ile birlikte suudi arabistan ve katar'ı da yanımıza alarak iştirak ettik.
- esed kimyasal silah kullandı yaygarasını kopardıktan sonra yalan söylediğimiz ve tarafımızca deteklenen muhaliflerin silah kullandığı ortaya çıkınca bir güzel "kıvırdık". bazı basın yayın organlarında suudi arabistan ve türkiye istihbarat servisi elemanlarının muhaliflere kimyasal silahları verdiği yönünde haberler çıktı.
ağabey abd'nin pearl harbor'da yaptığı gibi bir mağduriyet yaratıp suriye ile savaşması için kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bir çok adım atan akp, bunda muvaffak olamayınca yine büyük ağabeyinin çeşitli ülkelerde kullandığı bir taktiğe başvurdu. maşa (öso-el kaide ne derseniz) yardımı ile esed'i devirmek!