atatürk diktatördü

entry109 galeri
    88.
  1. Osmanlı zamanında tutulmuş bir istatistik olmadığı için o döneme dair okuma-yazma oranı hakkında bilginiz de bilgimiz de yok. O dönemlerde, sadece Osmanlı’da değil, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir istatistik yapılmamıştır. ilk istatistik olarak varsayilan 1895 de ittihat ve terakkinin yaptiginin oranlar %40 hatta %60 lara kadar cikmistir. yavuz bahadiroglu, kaynakli bir kac cumleyle aciklayacak olursak
    su cume;
    erçek okur-yazar oranını tespit etmenin en sağlam ölçüsü, gazete ve dergi tirajlarıdır…
    1908-1914 tarihleri arasında Osmanlı Devleti sınırları içinde yayınlanan 801 dergi ve gazetenin toplam satışı yüz bin civarındadır.
    1920-1925 yılları arsında gazete ve dergi çeşidi 252’lere, okur sayısı 40 binlere düşmüştür.
    Harf Devrimi’nden (1928) sonra, gazete ve dergi sayısı 50’lere, okur sayısı de 20 binlere gerilemiştir.
    Anlaşılan o ki, Harf Devrimi, bize anlatıldığı gibi “okuma-yazmayı kolaylaştırmak” için yapılmadı. “O zaman neden yapıldı?” diyeceksiniz. isterseniz bunu bize “ikinci Adam” ismet inönü anlatsın:
    “Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi… Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-islam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı... Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.” (inönü, Hatıralar, C.II s. 223).
    Cumhuriyetin “ikinci Adam”ı ismet inönü Paşa böyle buyuruyor! inkılâbın amacını böyle açıklıyor. “Okuma-yazma zordu, bu yüzden alfabeyi değiştirdik” diyen tüm “Cumhuriyet filozofları”nı “yalancı” çıkarıyor…
    Devlet, milletine neden yalan söyler?
    Konuyu kapatmadan inönü’den bir alıntı daha yapalım: “Uzun yıllar devlet (Osmanlı Devleti) eğitim sorununa eğilmemiş, kütlesel eğitime önem vermemişti. Vermiş olsaydı, şüphesiz ki daha yüksek olurdu.” (a.g.e).
    Eğitime önem verecek zaman mı vardı? Osmanlı son zamanlarını Avrupa’nın kışkırttığı isyanlardan doğan savaşlarla geçirdi. Aralıksız 17 yıl savaştıktan, insan, para ve silah kaynaklarını iyice tükettikten sonra, Birinci Dünya Savaşı’na girdi, onun yaraları sarılmadan Kurtuluş Mücadelesi vermek zorunda kaldı.
    Tarihe kasıtlı değil, iyi niyetli yaklaşmak lâzım.
    Yukarda verilen ismet agzindan en can alici cumle sudur :( Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi )
    Bizzat tarihi yasayan sahsiyet bile okuma yazma oranin dusuklugunun sebeblerini acikliyor bu degildi dese bile siz yarim tarihinizle hatta bilmediginiz oranlarla muhalefet ediyorsunuz.
    0 ...