Bundan 3 - 4 sene öncesi. dedem evi terketmiş, anneannemi bir başına bırakmış...
Bu yüzden annem, dolayısıyla bende dedeme kin doluyuz.
Anneannem öyle 4 sene yaşadı. 4 sene bir başına. kocaman evde. hiçbir geliri olmadan. koskoca 4 sene. 2 oğlu vardı anneannemin. biri kendini kaybettirdi gitti. diğeri almanya da yaşıyor. tek kızı da annemdi.
O 4 sene boyunca fırsat bulduğumuz her haftasonu yanına gittik. her seferinde bizi kapıda karşıladı. her seferinde ! özlerdi bizi.
Sonra birgün haberi geldi. rahatsızlanmış. babam sağlık teknisyeni. Laborant yani. bir dakika yanından ayrılmadı anneannemin. 1 aya yakın hastanede kaldı anneannem. en az 20 gün eve gelmedi babam. Cennetliktir benim babam.
1 ay sonra hastaneden taburcu ettiler. yapacak birşey yok diye. kanser olmuştu benim anneannem. çektiği acı yetmemişti. bir oğlu 4000 km. uzaktaydı, diğeri nerede bilinmiyordu. bir diğeri almanya' dan gelirken yolda trafik kazası geçirip, bir kızı daha kundaktayken ölmüştü... Ama yetmemişti. çekecekti daha.
3 ay odamda kaldı benim anneannem. aralıksız her gece inledi. her gece ! Her gece yerimden sıçrayarak uyandım ben. ama bir kere ses çıkarmadım. içimden dua ettim. isyan ettim " artık yeter bu kadına da acı allahım ! " diye. hergün okula tedirgin gidip tedirgin döndüm ya birşey olduysa diye.
Yarıyıl tatilinin başladığı gün. 23.01.2010... cumayı cumartesiye bağlayan lanet gece. saat 1 suları. tekrar hastaneye kaldırdılar benim anneannemi. babaannem geldi kardeşlerime ve bana bakmak için.
Saat 5 suları.
Eve telefon geldi. babaannem açtı telefonu. " oğlum... " dedi. " ne olmuş ? " dedi. hıçkırmaya başladı sonra. ölmüştü benim anneannem. Ve ben o günden sonra her gece sıçrayarak uyanmaya devam ettim.