kalleşçe bir pusu ile katledilmiş merhum gazeteci.
Bu olayı savunan ve eleştirenler için de son nokta kıvamında bir yazı size armağınım olsun Can Dündar'dan ;
--spoiler--
ismail türüt, Gerçekten dünkü Milliyet'e söylediği gibi "Bir Müslüman olarak" bir insanın öldürülmesinden haz duymuyorsa, bir an için kendini öldürülen o insanın ailesinin yerine koymalı ve türküsünü piyasadan toplatıp özür dilemelidir.
Hatta türküsünü biraz tadil etse, Karadeniz için de iyi olur:
"Bir uşak ensesinden / vurulmaz Karadeniz'de
Öyle kalleşçe pusu / kurulmaz Karadeniz'de...
Fatihmiş, Yasinmiş / bilinmez Karadeniz'de
Katillere kahraman / denilmez Karadeniz'de... "
* * *
Tabii işin Türüt'ün özrüyle, savcıların girişimiyle bitmeyeceğini de biliyoruz.
Asıl, bu kini üreten toplumsal kültürü, hepimizin içindeki "Türüt"ü sorgulamak gerektiğine inanıyoruz.
"Masum bir bebekten bir ismail Türüt çıkaran bu kültürel iklim sorgulanmadıkça bizlere huzur yok kardeşlerim."
--spoiler--
Son cümleye dikkat!!....
Bir de yazmadan edemeyeceğim, düşünceleri yüzünden ne yaptığını bile bilmeyen bir dallama tarafından ensesinden vurularak öldürülmesine karşı yüksek sesle konuşanlar, aynı eleştirileri turan dursun'un katillerine neden yapmazlar. ve ya bahriye üçok'un... ve ya uğur mumcu'nun... ve ya abdi ipekçi'nin... veya der uzar da gider...
Herşeyi neden kendi görüşlerimize göre savunuruz ki?