"söylemin ısrarı" ve kamusallaşma dönüştürür demişti bazı 20 yüzyıl feylezofları, bazıları da the time is out of joint derken tam da bu sürekli dönüşümü" kastedmişti. sevgili sözlükçü gelelim hayrünnisa gül ün kıbrıs ziyareti sırasında şeffaf yakalı elbise tercih etmesine, kişisel tercihtir diyip bir kenara çekilebilinebilir. lakin bizi ilgilendiren bayan gül yada elbisesi değil bizi ilgilendiren devletin belli kriterlerle tanımladığı kamusal alana dahil olmada bireysel dönüşümün nasıl (niçin sorusu bizi ilgilendirmiyor) olduğudur. kendi giyim kriterlerini tanımlamış olan birey gündelik hayat koşullarını bırakıp, "kamusal alanı gören" olmaktan çıkıp "kamusal alanda görünen" haline gelmeye başladığında dönüşür, dönüşmek zorundadır. gören olmakla görünen olmak arasındaki geçişte yaşanan bu zoraki dönüşüm sürekli kamusal alan lehinedir. yani taviz ilk durumdan verilir. kritik soru bunun nereye kadar sürdüğü? kamusal alan görünen özneyi (artık nesne olmuştur) ideal kriterlerine yaklaştırana kadar. bu tek taraflı mıdır? yani nesne genel anlam denen kamusal alan kriterlerini dönüştüremez mi? hemen cevap verelim? evet. kriterleri yeniden tanımlanmaya zorlar dönüştürür fakat bu yeniden tanımlama ve dönüştürme dürekli bir sağlamlaşttırmadır. ve bu süreçte kamusal alanın zaafları giderilir ve özne (artık nesnedir) karşısındaki belirleyiciliği daha da artar. çünkü daha fazlayı kapsamaya başlamıştır. Bayan gülü diğer tesettürlü kadınlar izleyecektir. şeffaflaşma ve etke boyunun kısalması tüm teseddür kodlarına rağmen...