Bugun buraya yazdigim itiraf tamamen hayal urunu olup hicbir kisi ve kurumla alakasi yoktur. Herkes de bilir ki hergun buraya kendi kurguladigim yazilari girerim, kimisi guldursun, eglendirsin diye, kimisi de toplumsal bir mesaj versin, yol gostersin diye. Fakat bugun biraz dozaj asti. Birisi de yazimi ciddiye alip mit'in sitesinden geribildirimle yazimi sikayet etmis. Bu yuzden yazimi editleyip suanda okudugunuz hale getirdim. Tekrar belirtmek istiyorum. Yazilanlarin gercekle hicbir baglantisi yoktur. Tekrardan ozur dilerim herkesten. Yapilmis bir hata, buyutmeye gerek yok. Hayat tecrubesizligime verin. Art niyetle bir yaklasim da soz konusu degildir.
Edit: "Korkak cocuk" adli yazar arkadasimizin yazimi dikkate alip mit'in sitesinden yetkililere durumu bildirmesine istinaden yazimi tekrar paylasiyorum, ne de olsa kisi ve kurumlarin hayal urunu oldugunu belirtmistim.. Sen ise ettigin hakaret ve kufurlerle kaldin. Dava acsam hapse girecek olan sensin ama bu sozlukten silinmen de benim icin kafidir. Moderatorlere gerekli bildirimi yaptim ben de...
Yukaridaki entry'lerimde de belirttigim gibi Meclis'in onundeki simitciyle konusmaya karar vermistim:
Gun cumaydi, sabah 7 de kalkip meclise 15 dakika yurume mesafesi olan dershaneme gitmek icin otobuse bindim. Dersleri dinlemek yerine cikista yasayacagim macerayi dusunuyorum. Fakat tek gitmekten de tirsmadim degil, o yuzden bir arkadasimi daha cagirayim dedim. Kime sorduysam ayni cevabi verdi "ya mal misin Mert, bi s***ir git". Herkes bana tepki gosterince ben iyice hirs yaptim. Neyse konuyu dagittik, arkadas da film atmam icim tasiyci disk getirmisti onu aldim attim cantaya. Son ders de bitti sonunda, direkt koyuldum yola kizilaydan. Ataturk bulvari, oradan ismet inonu bulvari ordanda dikmen caddesine gectim.. Simitci oradaydi. is ciddiye binince tereddut etmedim degil ama arkadaslarimin soylediklerini de hatirlayinca dusunmeden gittim simitcinin yanina. Yanina sokularak, kisikla orta arasi bir sesle:
- kolay gelsin kaptan.
+ buyrun?
- nobetini kacta devrediyorsun?
+ ne nobeti beyfendi?
- bir hareketlilik var mi diyorum bir hareketlilik.
+ ha suanda yok ama dikkatimi ceken bir sey var, ayni adam surekli burdan gecip duruyor iceriye haber ver riske atmayalim, kameradan yuz tespiti yapip kim olduguna bakalim.
- (boku yemistim, ulan simdi kacsam pesimden gelecekti ama ben en iyi yolu bulmustum, yani buldugumu sanmistim) tamamdir, sen gozlemeye devam et.
Deyip meclisin dikmen kapisina dogru yola koyuldum. Tabi gidiyormus gibi yapip oradan kasla goz arasinda topuklayacaktim.
+ sst! Nereye gidiyorsun!?
- (hass... Belli ki meclisi kastetmemisti.) maliye bakanligina gidip gelmem lazim hemen.
+ surdan bir simit almadan olmaz, benden olsun.
Deyip sirtima vurdu devam et dermiscesine. Ben telas yaptigimi anlamasin diye sakin adimlarla karsiya gecip sahil guvenligin onune geldim. Geri simitciye, yani mit mensubuna baktim, hala goz temasimiz vardi. Biraz daha ilerleyip tapu kadastroya geldim. Artik beni goremezdi. Hemen eve giden dolmusumu beklemeye basladim. 2 dk gecmeden geldi, bindim. En arkada bos yer vardi, hemen gecip oturdum. Derin dusuncelere daldim: "ulan adam simdi beni iceriye; durumu bildirmeye gittigimi saniyor, ogrendiginde ne yapacaklar? Pesime duserler mi? Bulurlar mi acaba beni? Yakalarlarsa hapse atarlar mi" falan diye dusunurken borozan gibi bir sesle irkildim, "ucretini gondermeyen kalmasin" heyecandan unutmusum belli ki. Afedersiniz kafam cok mesgul diyerekten uzattim 2 tl yi. Bir sure sonra da Dikmen firininin o hizada indim. Hemen ara sokaktaki eve dogru yurumeye basladim. Zile bastigimda kapiyi acan yoktu, belli ki ev bostu. Normalde eve dondugumde hemen bilgisayari falan acarim ama bu sefer stresten eve geldigim gibi salonda oturmaya basladim. Daha sirt cantami bile cikarmamistim, Kara kara dusunuyorum suanda ne yapmam gerek, acaba gelirler mi pesimden falan diye dusunurken kapi caldi biranda. Soguk bir dus etkisi yaratti. Gelen annemdir dedim ve direkt bakmadan actim kapiyi. ikiside takim elbiseli ve gunes gozluklu izbandut gibi kulaginda kulaklik takili adam. Kapiyi acar acmaz birisicuvali kafama gecirirken digeri de elektrik soku verdi. Ondan sonrasi zaten biraz kopuk..
Gozumu actigimda penceresi bile olmayan, rutubetli, tasla topragin birbirine karistigi, paslanmis demir borulardan damla damla akan suyun sesinin bulundugu bir ortamdaydim. Odada sadece oturdugum sandalge, onumdeki masa ve yukaridan sarkan bir ampul vardi. Tavanin kosesinde duran kamerayi gec farketmistim. Durum bir dakika! Beni kacirmislardi! Muhtemelen mit ajanlariydi. Ama neredeydim? Sorgu odasi.. Evet. Ama yasadisi bir sorgu odasi.. Mit ile ilgili cokca arastirmam var, Kendi tekniklerini uygulayacaklardi. Mit'te kurallar yoktu. Tirsmaya baslamistim.. Kendime yeni yeni geliyordum ki odadaki metal kapinin sesi duyuldu. Ayni filmlerdeki gibiydi. Takim elbiseli, gozluklu ama ceketsiz bir adam gomleginin kollarini katlayarak hizla bulundugum yere geliyordu. Gozlerim buyumustu, adam hic konusmadan direkt oturdugum sandalyeye bir tekme atti. Oteye savruldum. Ayni bir bebek gibi mizmizlanmaya basladim.
- benim bir sucum yoooookkkk!!!!!! Adam beni sanki 20 kiloymusum gibi kaldirip duvara savurdu.
+ kimin icin calisiyorsun? Muhaberat, kyp, mossad, cia, kgb, bnd, mi6, mss, asis, raw, dgse, IsI?
Cevap vermeme firsat bile tanimadan devam etti..
+ buradaki gorevin ne? Bu isin icinde kimler var? Kac kisisiniz? Hazirlayacaginiz bombayi nerede kullanacaktiniz? Meclisin etrafinda ne isin var? Kaca tuttular seni?
Yine cevap vermeme firsat bile birakmadan Birden parladi ve
+ cevap versene laan!!!!
Diyerekten ayaga kalkarak elinin tersiyle fena sekilde vurdu. Yere dustum. Elimi yuzume goturdum ki elime kan bulasmisti. Geri tutup saldalyeye oturttu beni.
- sakin olun, sakin olun tamam. Herseyi anlatacagim. Lutfen biraz zaman ver..
Dedim, adam saclarimdan tutup kafami geriye dogru guclu sekilde cekiyordu.
+ biran once anlatmaya baslasan iyi edersin!
- aylar boyunca dershaneye giderken meclisin onundeki simitci hep dikkatimi cekmisti. Hic satis yapmiyordu, hep ayni adamdi. Benim de gizli kapakli islere oldukca merakim vardir, mit ajaniysa gidip konusayim dedim ve sonuc: buradayim. Lutfen beni birakin, benim bir sucuum yookk.
+ bana hikaye anlatma evlat.. Herseyin farkindayiz. El kaide odakli mi calisiyorsun? Hedefin belki de bir millet vekiliydi ha? Belki de pkk'ya calisiyorsun ve kck icin canli bomba olacaktin. O cantandaki diskte bomba yapimi hakkinda bilgiler mevcut. Anandan emdigin sutu burnundan getiririz evlat öt bakalim!
- ya vallahi billahi hic bir sey bilmiyorum ya yalvaririm beni birakin. Annem babam merak eder ya. O disk arkadasimin zaten film atmak icin aldim ondan.
+ oo bir de arkadas cikti, seninle isimiz daha uzun, kimmis o arkadasin bakalim ha?
"ya mal herif ya mal herif ne isin var senin bomba yapimiyla okuz!" Diye seslice sayikladim. Bu sirada adam kameraya eliyle isaret verdi. Kapi acildi ve beni farkli bir odaya aldilar. Uzun bir koltuga oturtup basimi sabitlediler, kulaklik takip islenceye basladilar. Yukaridan duzensiz bir sekilde surekli su damlasi damliyordu, kulakliktan bir sesli bir sessiz bir kalin bir ince dengesiz dengesiz sesler veriyorlardi. Cildiracak gibi olmustum. Bagiriyordum hala benim bir sucum yook diye ama takan yoktu. Odada tektim. Muhtemelen kameradan izliyorlardi. Ne yapsam da nafileydi. Dayanmaya calistim, saatler gecti. Deliriyorum. Beynim tum bu gelen bilgileri bir duzene sokmaya, sonraki gelecek hamleyi kestirmeye calisirken asiri zorlaniyordu. Bunlari dusunmeye engel olmaya calisiyordum ama elde degildi. Saatlerim boyle gecti, daha sonra aldilar. Ayni sorulari yine sordular, yasananlar ayniydi. Bu sefer kucucuk karanlik bir odaya soktular. Bu daha fenaydi, yavasca nefesim tukeniyordu.. Oksijen miktari azalip karbondioksit miktari artiyordu. Kopek gibi serice nefes aliyorum. Sudan cikmis balik gibiydim.. Bilincimi yitirmek uzereydim ki "pısss" diye ses geldi. iceriye eser miktarda hava vermislerdi. Fakat 2 dakika surmedi bu da yetmemeye basladi. Boyle boyle derken yine bayagi zaman gecti. Cikardilar. Herseye ragmen dunyalar benim olmus gibi mutlu olmustum. Fakat fazla surmedi. Nefesim normale donunce beni bu sefer fena bir odaya goturduler: orumcekler, ciyanlar, akrepler, yilanlar, fareler.. O odaya girersem kendimi oldururdum. Kapiyi actiklari anda bir kiz gibi ciglik atmaya basladim. Salya sumuk birbirine karismisti ama nafileydi. Kimildamadan avazim ciktigi kadar bagiriyordum. Gozlerimi kapayip tunemistim. Kafamda, kollarimda? Bacaklarimda, sirtimda, her yerimde hissedebiliyordum bocekleri. Deli gibi ciglik atiyordum.. Atiyorum.. Gozumden akan yaslarin haddi hesabi yoktu. Kapiyi actiklarinda tepki vermiyordum, yasayan oluler gibiydim. Artik aglamiyordum da, psikolojim an itibariyle bozulmustu. Cokmustum 10 dakikada. Boceklerden Hic cekinmeden beni tutup cikardilar odadan, basincli hava verdiler uzerime ve bocekler dustu. Daha sonra bombos bir odaya aldilar. Saatlerce burada kalmistim. Daha sonra beni buradan da alip yine uzun bir koltuga oturttular. Yanimda da bir masa vardi ve basinda da bir adam. Elime ve gogsume bant yapistirdilar. Heryerde kablolar vardi. Kafama baslik gecirip gozume de kamera dogrulttular. Evet, yalan makinesiydi.. Gercek bir yalan makinesi.. Sorguda sorduklari sorulari birer birer sormaya devam ettiler, tek kelimelik cevaplar vermemi istediler. Once rutin seyler:
+ adin ne?
- Mert *******
+ kac tarihinde dogdun?
- 14.05.1994
+ hangi dershaneye gidiyorsun?
- yontem
+ hangi ulkeye calisiyorsun?
- Hicbirine
+ terorist misin?
- hayir
+ amacin bomba patlatmak mi?
- hayir
+ cantandaki disk senin mi?
- hayir
...
...
...
Sonunda sorular da bitmisti. Beni yetkili birisinin odasina aldilar. Yalnizdim, belli ki karistirip karistirmayacagima bakiyorlardi. Sonunda birisi geldi. Keskin birisiydi, her hareketi onceden planlanmis ve belliymis gibi emin adimlarla yuruyordu. Bak evlat diye soze girdi:
+ burada olan herseyi unutacaksin.. Suanda yurtdisinda olan babandan, ogretmenlik yapan annenden ve canakkale'de okuyan abinden, hepsinden de haberimiz var. Eger ki agzindan bile kacir, basiniza buyuk dertler acariz. Buradakileri sadece bir on gosterim olarak kabul et. Simdi al su kagidi imzala!
- iyi de bu kagit bos!
+ bunca yaptiklarindan sonra bir de atar mi yapiyosun len senn!! Oglum bak seni suanda muebbet hapse mahkum edebilecek deliller var. Kamera kayitlari var. Cantanda buldugumuz disk var. Ekstra da uydururuz bir seyler, elimiz kolumuz genistir. Cok uzatma da imzala su kagidi! Bir daha da boyle seyler yapmadan once dusun biraz. Gerizekali. Annenler senin ders calismak icin bir arkadasinda kaldigini saniyorlar. Kerem'lerde kaldin dun aksam anladin mi!
- bu yaptiklarinizi polise anlatsam nolur?
Ayaga kalkti ve oturdugum sandalyeye tekme atti.
+ ulan sen hala akillanmadin mi len or***u cocugu!
Su duruma o kadar cok alismistim ki sogukkanliligimi bile koruyabiliyordum:
- dediginiz gibi olsun bakalim, lakin sunu da soyleyeyim, bu yaptiklariniz burada bitmedi.
+ oglum! Alin su cocugu birakin tenha bir yerde.
Odadan cikarana kadar gozlerimi diktim tehtitkar bakislarla gozune. Sonrasinda da hic zorluk cikarmadim. Basima yine bir cuval gecirip attilar arabaya. Allah'tan bu sefer elektrik soku yoktu.. Kizilaya yakin bir yerde durup yaka paca attilar beni arabadan. Guvenpark'a kadar yurudum. Otobuse bindim ve eve dogru yola ciktim. Gecerken yine meclis'e diktim gozumu. Adam yine oradaydi. Eve geldim sonunda, annem "hosgeldin tatlimm nasil gecti bakalim dunun" dedi, istifimi bozmadan monoton sekilde "iyi" deyip odama gectim direkt. Bu olayi yasayali daha 1 gun oldu. Nasil intikam alacagimi dusunuyorum fakat ne yapabilirim ki? iste bunu... Bu yasadiklarimi tum halka duyuruyorum ki gozlerine acsinlar, turkiye'de hatta dunyada neler olup bittigini anlasinlar! Bu anlattiklarimdan sonra muhtemelen beni hic goremeyeceksiniz.. Cunku onlar gelmeden ben coktan gitmis olacagim... Her seyi goze aldim, artik ne olacakda olsun...
Not: kisi ve kurumlar tamamen hayal urunu olup, hicbir sorumlulugu kabul etmemekteyim. Amac, bu yaziyi okuyanlarin farkli dunyalara yelken acip, sıkici bir hal alan monotonluklarindan cikarmaktir.