metin üstündağ

entry180 galeri
    162.
  1. metin Üstündağ, türk karikatürist ve yazar. gırgır, leman, hayvan ve penguen dergilerinde çalıştı. pazar sevişgenleri, pazar sevişgenleri 2, pazar sevişgenleri 3 ve denemeyenler adlı kitapları bulunmaktadır. pazar sevişgenleri adlı bir köşesine devam etmekte ve penguen dergisi‘nde yayın kurulu üyeliği yapmaktadır.
    ve benim bayıldığım adamdır aynı zamanda. toplumdaki paradoksal durumları çok güzel yakalayan ve bunu kelimelere döken biridir. ve mizah dediğimiz şey orataya çıkmaktadır. Çelişkileri çok güzel gözler önüne seren güzelim karikatürist. bırakın bu adamla sevişeyim ben. ödevimi onun şiiri üzerinde yapıyorum şu an. penguen dergisinde haala yazmaya ve karalamaya devam etmekte tespitleri ile baş döndürmektedir kendileri.

    ‘aynı anda olur bunlar’

    ne kadar çok asfalt dökülse de yollara
    bir kız kötü yola düşer mutlaka
    biri sevgilisini düşünür hayatın anlamı gibi
    genelevde bir adam bir kadına
    tüm cevap şıkları biraz da kendisiyken
    “buraya nasıl düştün” diye sorar
    meşhur ve yabancı mağazaları
    kapıcı kızları süpürür geceleri
    biri namusu kirlenmesin diye canını verir
    gece morg bekçisi bir güzel düzer onu
    böyle gelmiş böyle gider der biri
    “haadii leenn” der bir diğeri
    ama esas mekanizmaysa başka biri
    birinin hayal gücü zengindir ama hiçtir
    biri hayal kurmaya bile adam tutar zengindir
    biri zayıf alır matematik dersinden
    zayıf veren öğretmen ay sonunu hesaplar
    biri boş vakitlerinde su sporları yapar
    birinin dolu vakitlerinde evini su basar
    kahvede televizyonda laleli yangını seyredilir
    “yazık ulan bu nataşalara daha gençlermişde
    daha çok düzülürlermiş” der gülerek biri
    biri tam otuz yıl sonra çıkar hapisten
    habire ev alır biri habire araba alır biri
    bir martı ölür kimseye gazeteye ilan vermez
    garsona asgari ücret kadar bahşiş verir biri
    biri haberlere konu çıksın diye intihar eder
    herkes benim gibi olsa dünya ne güzel olur der biri
    birinin doğum günüdür şimdi birinin düğünü
    biri ölmek üzeredir biri hamile kalırken
    biri biri bile değildir tipten kaybeder o biri
    biri hayat pahalı der günde yüz kişi ölürken
    biri akşamdan kalmadır akşamın haberi yoktur
    biri sevgilisine mektup yazar kompozisyon gibi
    televizyona dalar biri yakar yemeği
    biri birine çarpar iki hayat değil de iki yumurta sanki
    trafiğe küfreder biri yolcunun bacaklarına bakarak
    altı milyar insanın boku nereye gidiyor der biri
    birinin taksidinin son günüdür onu düşünür
    biri bir kavgayı ayırayım derken boşu boşuna ölür
    eroin krizine girer biri çırpına çırpına yürür
    biri köpeğini gezdirir biri bebeğini
    köpek losyon kokarken bok götürür bebeği
    biri memlekete sadece televizyonda üzülür
    yeter ulan memleket de biraz bana üzülsün der biri
    birinin bir dişi altındır kıçı gümüş kaplama
    birinin teneke kadar değeri yoktur bit pazarında
    bir türlü anlam veremez dünyanın döndüğüne biri
    dünyayı döndüren enerji nerden gelir kim verir
    nerde kalacak bu millet nerde bu devlet der bir diğeri
    birinin evine hırsız girer birinin evine polis
    biri çöpten ekmek ararken çöplerden heykel yapar biri
    serçelerin nüfusu artıyor mu azalıyor mu
    fantom niye ormanda on kaplan gücündedir
    düzen mi düzülen mi asıl eşcinseldir
    ne olacaktır bu fenerin hali allah aşkına
    geyik sardıkça sarar kahvede çaylar tazelenir
    sur dibinde atlar kesilir kedilerden kokoreç yapılır
    hayat çok mantıklıdır insanlar güzeldir der biri
    dünyayı hayatı bu hale uzaylılar sokuyormuş gibi
    insan toprağa dönüşür topraktan çiçek biter
    biri birine verir o çiçeği sevişir hayat sürer
    biri ölürken biri dirilir biri ağlarken biri sevinir
    biri geç kalırken biri erken gelir birine
    biri severken biri ayrılır biri ah derken biri oh der
    adları değişik olsa da hep aynı gün yaşanır
    yoksulluk dünya da o kadar zengindir ki
    açlık ingilizceden bile en birinci lisandır
    biri bunları yazar başı göğe mi erer
    biri bunları okur ya sever ya küfreder..

    ‘ne bütün kadınlar güzel
    ne de erkekler yakışıklı, uzun boylu, esmer
    yalan söyler filmler‘

    "cocugun elinde kagit mendil
    elbiseleri yirtik pirtik yüzü kirli
    cocugun ayaklari ciplak

    "yakisikli abi ceylan gözlü abla"
    diyerek satmaya calisiyor mendilleri
    cocugun evi sokak.
    siz mendil almadan da para veriyorsunuz
    ve kacar gibi uzaklasiyorsunuz
    maksat vicdan havalandirmak
    cocugun kalbi kirik
    o paraya kiyacak
    gidip bally alacak
    (kalbini mi yapistiracak?!)"
    --------------------
    "uslu ve
    okul dolu
    geliyorsun

    yatılı
    kır kökenli
    yamaçlarıma

    suçların
    geçlerin de
    çok çocuk
    gözlerin
    iki nokta üst üste

    sınıfta kalıyorum"
    0 ...