--spoiler--
bilim kurgunun dibi olan dibi olan dizi.
klişe ve mantık hataları tavan yapmış durumda.
hikayemiz şöyle. 2000'li yıllarda bir nükleer facia sonucu dünyada insan kalmıyor. Son kalan insanlarda ark denilen bir uzak üssüne yerleşiyor. buranın kendine göre kuralları var. nükleer faciadan 100 yıl sonra dünyada yaşanılabileceğine inanıyorlar. 97 yıl geçtikten sonra oksijen sağlayan makinelerinin ömrü doluyor. falan filan. hikaye bu kadar dandik.
sonra 100 tane tutuklu gencimizi dünyaya gönderiyorlar. bunlara bir de bileklik takıyorlar. bu bileklikle onları izleyebiliyorlar ama mantıksızlık kısmı izleyebiliyorsun da neden iletişim kuracak bir hale getirmiyorsun. bunun cevabını biri bana versin.*
hepsini geçtim. ark denilen yerde doğmuş. dünyadaki oksijeni solumamış. yerçekimi nedir bilmeyen bu gençler dünyaya inince hiç mi zorluk çekmezler. ki o kadar nükleer olaydan sonra. hepsi hopluyor zıplıyor.
bu arada ark denilen yerde bir ton entrika falan dönüyor.
desmond hume brıthır da oynuyor ama kötü adam olmuş. ailecek beğenmedik bu durumu.
3. bölümde esas kızımızın babası idam ediliyor. daha doğrusu bildiğin adamı uzaya atıyorlar. çok güldüm o duruma.
esas kızımız demişken. muhtarlığa adaylığını koysa kesin seçilir. her şeyi biliyor, sorumluluk sahibi falan.
neyse ergenlerimiz var, güzel ablalar var. gençler var. nükleerden yamulmuş hayvanlar falan var. biraz daha izleyelim görelim bakalım.
--spoiler--