hayatimda sadece bir tek insani bu kadar hastalikli bir sekilde ozledim. hayatimda bir tek insana bu kadar ihtiyac duydum.
ne asik olabilme yetenegi olabilen bir insanim, ne de karsi tarafi yuceltebilen bir insan. ama hayatimda ilk ve son kez bir insana gercekten hayranlik duyabildim.
aramizdaki dostluk o kadar degerliydi ki kurdugum her cumlede icten ice onu kaybetmekten korktum. tanismamiz,karsilasmamiz ve birbirimizden habersiz oldugumuz zaman diliminin tesaduf olmadigini biliyordum. birbirimizi farketmemiz bir tesaduf degildi. o bana ihtiyac duyabilmeyi ogretti. asla ama asla kendi kendime yetemeyecegimi cok aci bir gercek bana ogretti, o ise akli basinda bir sekilde farkettirdi.
o benim icin cok ama cok degerliydi. bense kendimi hep onun istedigi zaman istedigi yerde istedigi sekilde elde edebilecegi bir insan olarak gordum. hic bir zaman ona asik olmadim ama ona duydugum hayranlik bana gercek bir asktan belki de daha cok aci cektirdi. gercek bir ask diyorum, cunku aski gunumuzdeki standartlariyla ele alirsak bizim iliskimiz anlamini yitirecek.
ona o kadar hayrandim ki, hic bir sey soylemeden "her ihtiyacin oldugunda ilk gelecegin kisi ben olacagim" diyen gozleri benim dertlesme ihtiyacima sebep oldu. o kadar guzel cumleler kurdu ki, beni o kadar iyi anladi ki keske kahrolsam,mahvolsam da gidip yine konusacak bir seylerim olsa dedim. ben aci cekmeden de gidip onunla konusamaz miydim? konusabilirdim. ama bizi birbirimize baglayan sey hastalikli ruhlarimizdi. ve ben icim kanamadan onun yanina gitmeyi hep ihanet saydim.
hic bir sey onu benim yanimdan cekip alamayacak. ne hayat ne de olum. yani..her insanin soyleyecek tek bir cumlesi vardir. o cumleyi kime soyleyeceginize cok iyi karar verin. zamanlamalar hic bir zaman tesaduf degildir.