toplumca yanlış bildiğimiz ya da öğrenmenin işimize geldiği kavramdır.
dedikodu nedir? birinin yüzüne karşı söyleyemeceğiniz şeyi arkasından söylemektir, çekiştirmektir. duyuunca üzüleceği sözlerdir.
anlamamakta ısrar ediyoruz. çünkü işimize öyle geliyor. yok arkadaşım yok sen arkasından söylediğiniyüzüne de söyleyebileceğini iddia ettiğin zaman o dedikodu olmaktan çıkmıyor. hatta önce yüzüne söyleyip sonra başkasına anlatınca da dedikodu oluyor.
hobisi dedikodu yapmak olan insanlar tanıyorum. derler ya hani "şeytan ağzına bal sürüyor" hah işte öyle. kimse kendi işine bakmaz. komşu eve poşetle mi girmiş, poşetin içinde ne varmış..tek tek gözetleriz. sana ne halbuki. gir evine kapat kapını pencereni.
ben buraya böyle yüz tane örnek sıralarım ama gerek yok. hepimiz biliyoruz zaten. ya bak en garibi de şu:
kadınlar kur'an okumak için falan iyi bi niyetle bi yerde toplanıyorlar. orda bile dedikodu ya. şaka gibi. kimse de birbirine sus demiyor ha.
dedikoduyu dertleşmek amacıyla yapıyorlar ya, güyyya! amaç başkalarını küçültüp kendini bu vesileyle yüceltmek. bu kadar merak iyi değil. maşallah toplumca bilgisi yok ama fikri var modundayız.
eğer bi insandan rahatsızlık duyuyorsanız dedikodusunu yapmak yerine hayatınızdan çıkartın. bu kadar basit bi mesele aslında.