kav

entry42 galeri
    31.
  1. bir sezai karakoç şiiri:

    "Otomobil birden çıkıyor yoldan
    Bir deniz kıyısında duruyor
    Büyü bıçağı koparıyor onu gri harmanili kayalardan
    Yalnız sırtlarından sezilen haçlı erleri kayalardan
    Kayalar kapatıyor onun arkasını som
    Düşünceyle şekerlendirilmeden
    Günse eriyor yön yön Van Gogh'su bir kırmızılık
    Kirazların ve güllerin tifoya kardeş çıkan rengi
    Kokuları bile kıpkırmızı olan güllerin
    Ve otomobilden inen sensin iki avcunda deniz
    Çevrene üşüşen zeytin ağaçları
    Arkandan inenler o kimlerdir ki avuçlarına gülüyor
    Oluşa gülüyorlar kuşlara çocuklara
    Ki senin ellerini görmek bir kurtuluştur çocuklara
    Sen yüzünde Akdeniz memnunluğu sen Truvalı Helen
    Sana gelmiş bütün yunanlılar atlı arabalarla
    Atlarla otomobillerle uçaklarla
    Bütün kiraz yangını çocukları andıktan sonra
    Evrenin akşamından döndünüz evlerin parmaklarına

    Almışsın üstüne örtücülüğünü siyah kahverenginin
    Ağaç gövdelerinin kavların rengini
    Tabiat seninle canlı ve yeni
    Tabiatı duruşun ve bakışınla verimlendirmişsin
    Ey geçmez gençliğin telaşsız sesi
    Sesinle ölümü ürkütmüş terletmişsin
    Bir piknik yer altı gençliğine gözlerin
    Saçların bir başlangıç eski zaman leylaklarına
    Bir vakit gelse ki kapansam ayaklarına
    Geçen zamanı yanlış bir rüya gibi yorumlasam
    Resmini yunanlılardan kalma kayalara oysam
    Gitsem Bergama Tiyatrosunda seslensem ismini
    Benimle birlikte tabiat çağırsa seni
    Eski çağ çağırsa seni
    Yeni çağ çağırsa seni
    Her piknik gezintisinde yaptıkları gibi
    Çiçek kuş arı ve mavi gökte güneş
    Seninle donanırlar çocuk oyunlarında dağ düğünlerinde
    Ve kayalar ilk olarak atalardan arınmış
    Büyümüş denizden gelen sabırsız seslerle
    Sonbahar papirüslerini birer birer atmış
    Kentse yüzyıllarca ilerde ve ötede
    Sen halk ve çocuklar ve bir portatif çadır
    Ve kalakalmış bir oto uçurum kenarında
    Hafta içi gel gitleri denizde kanayıp ıslanış
    Güneş sevinçli yaşlarla kararmış
    Tabiatla konuşmaya başlarsın bardakların derinliğinde

    Çin çay bardaklarının
    Birbirinizi yitirirsiniz tabiatın sisinde
    Biriniz Kafdağında biriniz Çinseddinde
    Deniz yüreğinizin telaşsızlığından aydınlığını emer de
    Akşamın üstüne boşanır yanar beyaz"
    0 ...