pazartesi sendromu dayatmasi

entry1 galeri
    1.
  1. daha ziyade radyolarda (özellikle de yabancı şarkı ağırlıkı yayın yapanlar) rastladığımız bir durumdur bu. sunucu hanım veya beyimiz, pazartesi gününün zorluğundan, eğlence ve neşe ile geçen pazar gününün ardından işe gitmenin bünyeye vereceği rahatsızlıktan bahseder. hemen hepsi, pazartesiyi çok ağır bir gün olarak göstermeye çalışıp, bu konuda zaten daha evvelden biraz rahatsız olan kişiyi daha da kötü ruh haline sokar.

    yıllardır devam eden bu dayatma, pazartesi günü erkenden işine gidecek kişileri doğrudan etkiler ve insanların daha stresli, pazartesi günü (veya en azından günün ilk kısmında) az verimli ve çevresi ile daha gergin bir hale getirir.

    peki pazartesi gününün özelliği nedir ki başta radyolar olmak üzere bazı medya organları bunu sürekli dile getirirler:
    pazartesi, bizim gibi ülkeler için, pazardan (yani tatilden sonra) gelen gündür. pazar günü, doyasıya eğlenilmiş, geç kalkılmış, iş akla getirilmeden bir gün geçirilmiştir. bu rahat pazarın ertesi ise iş günüdür.

    iyi ama, insan hergün tatil yapamaz ki (geneli ele alacak olursak tabi), elbette haftanın ekseri zamanı çalışarak geçecektir. bu çok tabi ve sıradan bir durumdur. pazartesinin salıdan veya diğer günlerden herhangi bir farkı yoktur. çalışan insan için, tatilden sonraki gün işe gitmekle hafta arası çalışmak arasında bir fark yoktur ya da olmamalıdır.

    özellikle radyoların bu, belki maksatlı, belki de maksatsız sadece laf kalabalığı olsun diye söylenen sözleri, iş verimliliğini bir gün veya en azından günün ilk kısmında azaltmaktadır.

    ayrıca, bu tip yayınlar yapmanın kime bir faydası var ki, herkesin aklına böyle, var olmayan bir "sendrom" sokulmaktadır ya da sokulmaya çalışılmaktadır? kimseye bir faydası olmadığı gibi, tam tersine zararı vardır!

    bu dayatmanın tam dersi bir durum daha vardır ki bunu da başka başlık altında inceleyelim...

    (bkz: hafta sonuna geri sayım yapma)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük