mumun pervane ile konusmasi

entry2 galeri
    2.
  1. Divan Edebiyatımız'da da sık sık başvurulan bir mazmun örneğidir. konuyu Bâki'nin bir beyitiyle açıklamaya çalışalım:
    Hayâl-i şem-i ruhsârun ko yansun hâne-i dilde
    Yakup ol şem'a perrin şevk ile pervâneler dönsün

    Günümüz Türkçesi: "Yanağının mumunun hayali bırak gönül evinde yansın; pervaneler o mumda kanatlarını yakıp arzuyla, hararetle dönüp dursunlar."

    Burada gönül eve, yanak da muma benzetilmiş. Sevgilinin yanaĞı güzellik ve parlaklığı yüzünden güneşe, aya, ateşe, mumA, suya benzetilmiş.
    Aslında burada yanan yanağın mumu değil, hayalidir. Yanağın hayalinin bile ne kadar yakıcı olduğu söylenmek istenmiş bir bakıma. Bu mum ateşinde yanacak olan pervanelerin de hayali olduğu açıktır.

    Kastetmek istediğimiz üzere; şem'-pervane ilişkisi Doğu Edebiyatı'nda çokça kullanılmıştır. Şem' sevgilinin; pervâne de âşığın simgesidir. Pervane mumun etrafında döner, yanar yakılır ve sonunda ateşinde yanar. Pervane, adeta canını verecek kadar seven gerçek aşığı temsil eder. Ayrıca şem' ve pervanenin aşkı tasavvuf şiirlerinde de sıkça dile getirilmiştir. Şem' vücud-u mutlak olan Tanrı'yı, pervane de ona ulaşmak isteyen sâliki simgeler. Pervanenin mumun ateşinde yanıp yok olması da salikin Tanrı varlığında kendini yok etmesi, yani fenâfillah anlamına gelir.

    Beyitte kastedilmek istenen asıl anlam şöyle açıklanabilir: Bâkî sevgilisine "bırak yanağını bir kere göreyim" der. Bundan sonra da yanağın hayali gönlüne akseder. Bu yanan mumun hayalinin çevresinde dönüp dolaşarak kendilerini yakacaklardır. Yani yanağı bir kere görünce gönlündeki acılar sürüp gidecektir.

    işte bu aşırı bir hayal inceliği ve derinliği, mum ve pervânenin bir diyaloğuyla etkileşimiyle anlatılmak istenmiştir.
    0 ...