kurtuluş savaşı sırasında bizim ilerlememiz ve memleketin kurtulması adına cephede savaşan, savaşlarda canını veren bir çok insanın inandığı düşünce. çünkü o zaman onlar din siyasete karıştığında başlarına neler gelebildiğini, dinin gereği gibi kullanılması gerektiğini ve insanın maneviyatı olduğu; devletin bir parçası olmaması gerektiğini anlamışlardı. dinlerini istismar edenlerin mandacılığı savundukları ya da halkı sömürdükleri gün gibi aşikardı. fakat biz bütün bunları 80 yıl gibi bir devlet için çok kısa bir sürede unuttuk ve yeniden kavgasını vermeye başladık. dini duygularımızı sömürtmeye başladık. mavi gözlü dev tarafından kadınlarımıza verilen özgürlükleri yine bir kenara itme çabası içine girdik. devletimiz parçalanırken yine gençlik olarak kendimizi abuk sabuk şeylerle uyuttuk. tarih tekerrür etme yoluna girerken, hala uyuyacak mıyız?