the barz

entry194 galeri
    130.
  1. (bkz: jorge lois borges) güzel bir konu açmış.
    belki verdiğim örnek sığ olmuştur.
    anlatmak istediğimi biraz daha açayım.

    dinimizin kadınlarda kapanmayı emredip emretmediği farklı bir tartışmanın konusu.
    bu konuda argümanlar ortaya konularak bilgilendirici / yönlendirici olunabilir (devlet olarak).
    ancak bu konuda "zorlayıcı" olunamaz / olunmamalı.

    bugün amerika'da elektriğe bile inanmayan şeytan işi olarak gören tarikatlar var.
    kendi inançları doğrultusunda (başkasının özgürlüklerine müdahale etmedikleri sürece) yaşamlarını sürdürüyorlar.

    şahsen istanbul'da bile klasik el kaide tipinde (uzun biçimsiz sakal, şalvarımsı pantolon, yakasız gömlek vs.) adamlar ya da kara çarşaflı kadınlar gördüğümde yakıştırmıyorum. ama devletin de "2014 türkiye'sinde böyle mi dolaşılır?" deyip bu adamların sakalını zorla tıraş ettireceği bir uygulamaya karşıyım! devlet ne kadar yanlış bulursa bulsun kitleler inandıkları, gördükleri, bildikleri gibi yaşıyorlarsa bunlara hakim otoritenin düşüncesi dikte ettirilmemeli!

    bugün nasıl devletin başı kadınların nasıl yaşayacağına, nerde kalacağına, kaç çocuk doğuracağına, bu çocukları nasıl doğuracağına, sosyal medyaya karışınca eleştiriyorsam yarın bir gün farklı bir iktidar kendisine zıt görüşteki bir grubun özgürlüğüne karıştığında da eleştirmeliyim. bugün nasıl bir iktidar eşimin/kardeşimin/arkadaşımın vs. başını zorla kapatmak isterse karşı durursam yarın başka bir iktidar çevremdeki kapalı kadınların başını zorla açmak isterse karşı dururum. yoksa kendim ile ters düşerim. omurgalı bir duruş sergilemiş olmam!

    tarikatların hedef aldığı kitle genelde yoksul ailelerin çocukları. bunların bir kısmı okumak için, bir kısmı okurken barınacak yer bulmak için, bir kısmı burs vs. olanakları, bir kısmı sosyal bir gruba ait olup yalnız hissetmemek için, bir kısmı ailesinin yönlendirmesi/zorlaması ile dini bütün/ahlaklı bir birey olması için vs. sebeplerle tarikatlara/cemaatlere katılıyorlar. biraz daha ileri yaşlarda olanlar makam/mevki, ticarette avantaj (yeni pazarlara açılma) gibi daha faydacı sebeplerle katılıyorlar.

    kendi iradesi ile bir gruba üye olanlar haricinde üye olmaya zorlananlar / mecbur kalanlar var.
    sen devlet olarak ilçelere yurt yapmaz bu insanları belirli kesimlerin yurtlarında kalmaya mecbur bırakırsan sonra bundan yakınmaya hakkın olmaz! devletin yapması gereken "sosyal devlet" olmaktır. üniversite kapasitesi kadar yurt yapmak, okuyacak öğrencilere burs/uzun vadeli kredi imkanı sağlamak. eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, devlet okullarını dersanelere gitmeye gerek kalmayacak şekilde kaliteli hale getirmek vs.

    birey en azından 18 yaşına gelene kadar özgür düşünmeli. sonrasında kendi iradesi ile katılmak isteyeceği bir grup var ise katılmalı.
    tarikatler/ cemaatler belirli bir yaştan sonra katılımın az olduğunu, katılanların şekillendirilmesinin daha zor olduğunu bildiklerinin küçük yaştaki kişileri ana hedef olarak seçerler.

    konuyu dağıttım ama diyeceğim şudur ki devlet 18 yaşına kadar bireyi kanatlarının altına almalı, kurda kuşa yem etmemeli, yönlendirici olmalı. ancak reşit bireyin özgürlüklerine karışmamalı.
    0 ...