ilk kez rastlandığı Aşıkpaşanın Garipnamesinde arka, sırt manasında kullanılmış farsça kökenli sözcük. Peştamal de aynı kökten gelir ki ingilizcedeki Pushla da bir uzak akrabalığı olabilir.
Osmanlıca Azürde-püşt beli bükük yaşlı ihtiyarlara deniyordu.
"Bu gurbet ellerde candan usandım / El kahrını çekmede ömrüm puşt oldu türküsündeki gibi mahvolmak anlamında kullanıldığı da vakidir. Fakat bu kelimenin en az 500 yıldır günlük hayattaki cazibesi bu manalarında değil muhakkak. O manayı ise ilk kez 16. Yüzyılda istanbula gelen Floransalı Filippo Argenti, Regola del Parlare Turco (Türkçenin Konuşma Kuralları) kitabında yazmış. Tahmin edin artık, herifin ölçüp, biçip, önümüze itelediği şimdikiyle neredeyse aynı manada.