yurdum insanında sıkça görüldüğünden siyasetçilerin de sıkça kullandığıdır.
öncelikle bir anı ile başlayayım. bi arkadaşım anadolunun orta halli üniversitelerinin birinde okuyordu.
o dönem deli yürek meşhur. üniversitede de siyah palto ile volta atan tipler ve bunların yandaşları sıklıkla görülüyor.
"jr. deli yürek"lerden biri bir kızdan hoşlanır. gider teklif eder ret cevabı alır ama kızın peşini bırakmaz. bir süre sonra kız başka bir çocukla çıkmaya başlar. "jr. deli yürek" yandaşları ile beraber bunu döver. bahanesi "kıza asılıyordu. böyle bir ahlaksızlığa izin veremezdik!
işte bu anlayışın ürünü siyasilerimize bakacağız!
önceliğimiz her zaman olduğu gibi rte'de!
deniz baykal ve bazı mhp'li milletvekillerinin seks kasetleri çıktığında bunu ağzına sakız yapmıştı rte!
meydanlarda "bunlar özel değil! genel genel..." diye hönkürüyordu. başkasının ahlaksızlığını vurgulayarak "muhafazakar demokrat" ahlakına vurgu yapıyordu!
rte'nin cemaatin yurtlarını kapatmak için girişimde bulunmadan önceki bahanesi de buydu!
"Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakar demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey'e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak." http://www.gazeteguncel.c...krat-yapimiza-ters-43696/
bu kadar ahlaktan dem vuran rte "pezevenkliği" ve "rüşvetçiliği" ile nam saldığı iddia edilen bir işadamını RIZA'SIYLA "hayırsever" ilan etmekte beis görmüyordu!
-----
uludere skandalını unutturmak için "kürtaj cinayettir" masalına sarılan rte'ye destek olmak için topa giren dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ: "bebeğin yaşama hakkını önemsiyoruz" şeklindeki ahlaki duruşunun ardından "siyaset burada karar verirken hem bilimi hem de ahlaki tarafı dikkate alarak karar verecek" şeklinde başladığı cümlesini "tecavüze uğrayan kadın doğursun gerekirse ona devlet bakar" anlamına gelen cümlesi ile bitiyordu. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20660547.asp
------
başbakan yardımcısı bülent arınç bu alandaki 2. büyük ustadır! mahcup delikanlı edasıyla ahlaksızlığın dibine vurur!
bülent arınç: kürtaj meselesi konuşulurken "vajina" diyen bir kadın milletvekilinden utanmıştı! "evli çocuğu olan bir bayan nasıl organı hakkında konuşabilir. nasıl yüzü kızarmaz" diyerek milletvekilini (aylin nazlıaka) ayıplıyor ona "ahlaksız" damgası vuruyordu! zarif bir hanfendinin kendisine bakmasından sıkıldığını belirtiyordu. http://www.radikal.com.tr...imesinden_utanmis-1111692
bütçe görüşmeleri vajina polemiği arasında kayboluyordu...
tam bi "ahlak abidsesi" portresi çizen bu siyasetçinin önceki icraatlarını bilmesek bu tavrına belki inanabilirdik!
aynı bülent arınç'ın evli ve 2 çocuk annesi bi kadına (o dönemdeki tusiad başkanı ümit boyner) internette sansüre ilişkin çekincelerini dile getirmesi nedeni ile verdiği cevap: "Sayın Boyner ya da öyle düşünenler iktidara gelirse, porno siteleri ya da diğer konularda istediklerini serbest bırakabilirler" şeklindeydi! http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17890739.asp
yani onlara göre akp'nin sansür yasasını eleştiren herkes "pornocu" idi!
-----
aynı tavra bugün twitter yasağında rastlıyoruz!
CNN TÜRK'te 'Ankara Günlüğü' programını telefonla bağlanan Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan Twitter'ın kapatılması konusunda açıklamalarda bulunmuş. Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'na "Çok afedersiniz ama, özel bir soru sormak istiyorum. Eğer evli ise kendi eşinizin adı ve soyadı veya kız kardeşinizin adı ve soyadı kullanılıp herhangi bir twitter hesabı açılsa ve bu hesaba pornografik görüntüler konulsa o görüntülerin üzerine de eşinizin veya kız kardeşinizin ismi yazılsa nasıl karşılarsınız acaba" demiş. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26070559.asp
sözde bu yasak ile "ahlaksızlık" engelleniyor. oysa dünya biliyor ki amaç birkaç kişinin mağduriyetini gidermek değil!
amaç yayınlanacağı açıklanan skandal ses kayıtlarından seçim öncesinde halkın haberdar olmasının önüne geçmek!
----
geçen hafta egemen bağış skandalı yaşandı. piyasaya düşen ses kayıtlarına göre. egemen bağış seçmenine şirin gözükmek ve "muhafazakar demokrat imajı" pekiştirmek için google'dan öğrenip "her cuma bir ayet sallıyordu"! o da yetmiyor "bakara - makara" şeklinde allah'ın kelamı ile dalga geçiyordu! aynı egemen bağış rize'yi istanbul'u siirt'i rte tarihindeki yeri için "mübarek" ilan ediyordu. "rte'yi milyarlarca insanın duası koruyor" şeklinde abartmanın suyunu çıkarıyordu!
----
gerçekleştirilmek istenen ana amacı örtüp "ahlaki" bir amaç öne sürülerek yapılan düzenlemeler siyasi yaşamımızın vazgeçilmezi konumundadır! ancak başka partilerle "bunlar vatandaşı bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam olarak adlandırdılar" şeklinde eleştirmekten geri durmayanlar vatandaşı mal yerine koymaktan çekinmediği acı bir gerçektir. Biz vatandaş olarak bu ucuz numaralara kanmadığımızı belirtmek istiyoruz!
