-genelde ilk topun serbest olduğu maçlardır. yani kaleci topu istediği adamla buluşturduktan sonra mücadele başlardı.
-kaleci-oyuncu diye bir şey vardı. kaleci-oyuncu belirlenen alanlar içinde topa elle temas edip, oyunun diğer alanlarında da elle dokunmadan aktif bir şekilde rol alabiliyordu.
-kaleci olacak oyuncu son-son fi-fi fi sırasıyla belirlenirdi. son diyen kişi en son kaleye geçmekle birlikte sıralama ona göre yapılırdı.
-topun sahibi birazcık ayrıcalıklı, söz sahibiydi. takımla seçilirken ilk söz hakkı genelde kendine tanınırdı.
-topun sahibi söz hakkını kullanmadığı durumlarda takımlar adımlar ile belirlenirdi. rakip iki oyuncu arada belirli bir mesafe olmak koşulu ile karşı karşıya geçer ve birbirlerine doğru takım adında bulunan heceler kadar adım atar, ilk kim diğerinin ayağına basarsa o kişi oyuncu seçimini başlatırdı.
-maçlar dakika usulu ile değil, 5'de devre 10'da biter usulüne göre oynanırdı.
-bu maçlar ya top sahibinin eve gitmesiyle ya da akşam ezanı okunmasıyla son bulurdu.