tuhaftır. oysa hem solculuğun hem de devrimciliğin tarihte ilk kez çıkıp formülleştirildiği diyarlar ulan bator taraflarıdır, nasıl oluyor da avrupa'da böyle hadiseler hortlatılıyor anlamak mümkün değil. hani avrupa'nın güncelinde veya gelişme dinamiğinde etnik meseleler, göçler, sınıfsal ayrımlar, kapitalist sistem, çevre, cinsiyet, gettolaşma falan olsa yine bir yere kadar dersin, ama malum bunların hiçbirisi yok bu diyarlarda. hal böyleyken solculuk, devrimcilik gibi hadiseler yapay kaçıyor, biraz zorlama oluyor nereden baksan...
değil mi, benim pırlanta kardeşim? ben senin sıfatına... neyse.
