kadin ve sinema

entry1 galeri
    1.
  1. 1896, newyork.

    the widow jones adlı ilk öpüşme sahnesinin olduğu film. jones c. rice ve may erwin başolündedir. film ilk öpüşme sahnesi içermei sebebiyle sinemada bir devrim olarak görülür. kamera ilk defa doğrudan bedenleri, hareketlerini ve etkilerini doğrudan kaydederek ekrana yanıtmıştır.

    1914

    theda bara ve frank powell'ın oynadığı a fool there was adlı film ile sinema tarihine vamp kadın imajı girmiştir. bu kadın imajı uğursuz, güzelliği ve dişiliği ile erkekleri ayartan bir tiplemedir. olga petrovna'nın oynadığı 'the vampire' filminin adından türemiştir bu vamp.

    1913-1921 yılları arasında ise italya'da başlayan bir diva rüzgarı eser. diva daha karmaşık, çılgın, edebi ve ebedidir.

    bu italyan rüzgarını bi nevi tehlike olarak gören hollywood sinema endüstrisi ışık, makyaj ve yeni tavırlar belirleyerek sinemadak kadın imgesini yeniden yaratır. özel yaşamları ve iş yaşamları içiçe, göz önünde bir hale gelir bu kadınların. rekabet eder hale gelirler.

    isimleri değişir çoğu kadın aktiristin:

    barbara chalupiec - pola negri
    gisela schittenhelm - brigitte helm
    greta gustafson - greta garbo
    harlean amu - hyrna loy olur.

    bu aktrislerin başarıları da hep 10 yıl ile sınırlı kalır.

    daha sonra sinema sektörü yeni bir kadın tipi ile tanışır: fatal kadın. amerikan rüyasının temsilcisi olan ama alışılagelmiş bir yazgıdan da kaçan kadındır bu! trajiktir. sonra yasalar, sansür giyiniş ve hareketleri sınırlar. hatta sonlar bile mutlu son olmak zorundadır.

    1930

    altın kadın çağı. melankolik kadın imajından çok yüceliği ile baştan çıkaran bir kadın imajının çağıdır. sarışın, baygın bakışlı, buğulu sesli ve mükemmel bacakları olan marlene dietrich'lerin çağıdır bu!

    1940-1950

    az giyimli sevimli kızlar dönemidir. ikinci dünya savaşı askerlerinin arzularına hitap eder şekilde tasarlanır ve sergilenirler. tombul yanaklı, kocaman kalçalı, mayolu ve teşirciğili tamamiyle ön plana çıkaran unsur olur kadın.

    sonrasında marilyn monroe'nun aptal sarışın ekolü gelir.

    bir süre tüm bu karakterler tüketim toplumuyla beraber sürüp gider fakat tükendiği noktada kadının sanatsal saygınlığı edinişi başlar.
    1 ...