ruh açlığını doyuramazsınız; ne paralar, mevkiler, şöhretler, akademik unvanlar verseniz de insanı ezen bu açlığı yok edemezsiniz. bu cümleyi yazmamın nedeni şu: başyazısında para dilenen mehmet altanın o dönem çok para kazanıyor olması. tmsfnin el koyduğu cıne 5 gibi kanallarda hiç seyredilmeyen programlardan medya kriterlerinin çok üzerinde paralar aldı.
astronomik bu kazancı melih aşık köşesinde yazınca, mehmet altan ne yaptı dersiniz; iktidarın polis gücünü arkasına alarak herkese yaptığını bir kez daha tekrarladı: "ergenekoncusunuz!" "kullanılan gazetecisiniz!"
işte budur; mehmet altanlar için ergenekonculuk ya da kullanılan gazeteci olmanın kriteri, gerçeği yazmak! düzenlerinin bozulmasını hiç istemediler.
şimdi kendilerini eleştiren herkese neden dönemin şeytanı (!) "sen de mi paralelsin" dediklerini anlarsınız!
gerçi bu refleks sadece bunlara has değil!
yunan-ingiliz ordularını halifenin ordusunu ilan edenler ne hikmetse atatürk'ü dinsizlikle suçluyordu!
işte bunların ataları onlar!
dün de dini kullandılar bugün de kullanıyorlar!
dünküler en azından "bakara makara" diye dalga geçmiyordu!