cümle kurmaya üşeniyorum bazen
düşünmek ,kafa yormak falan hep yorucu şeyler , düşünmeden savuruyoruz insanları ve gücü yetenler de bizi. hırsımız ,öfkemiz ,hezeyanlarımız var hepsinden önemlisi mazeretlerimiz.ardına sığındığımız duvarların kuvveti değil önemli olan biz sadece saklanmak istiyoruz.gölgesine sığınabileceğimiz her ağacı heybetli bir çınar sanmamız da bu yüzden.
gururumu aldım da ayaklarımın altına, yetmedi bir kez daha yenildim hırsıma. istemedim bir çınarın gölgesinde yaşamayı ,kabuğumdan çıkardım kafamı ve savruldum. rüzgar çatılardan kiremit uçurmuyordu ama insanların amansız hırsına kapıldım. bilmediğim oyunlara dahil oldum, oynamaya kalktım ,elimdeki oyuncaklar da gitti .
bildiğim karamsarlıklar bana kalırken hüzün kovan kuşu kanat çırpıp gitti.
ve sen, eğer o güzel bal rengi gözlerinle takip ediyorsan şu an bu satırları,şunları iyi bil ;
gençliğimin en güzel yıllarını, bilmeden sebebi olduğum bir kıvılcım yüzüne yangın yerine çevirmek istemezdim. senin ellerine bu yangından korlar bırakmayı da hiç istemezdim. bir anlık kontrol kaybıyla yazdığım 5-6 incitici satırla koca bir ömrüm değişsin, seni üzeyim istemezdim. kendi çektiğim acı bir yana,en çok senin ellerine bıraktığım bu kor yüzden nefret ediyorum kendimden. şimdi ben sana angıt kuşu gibi aşık oldum diye senin en güzel yıllarının kafa karışıklığıyla geçmesine sebep olmaya hakkım yok. bu benim için çok acı ama gerçek olanda bu ne yazık ki. biliyor musun kafam alabildiğince ağır, inanılmaz yorgun ve dökük bir bilinçaltına sahibim artık, ulaşamadığım ve kaldığım yerde uzaktan izlediğim hayallerimden, kırgınlığımdan, üzüntümden ve kırdığımdan..
üzgünüm, yetişemediğim için çok üzgünüm.
sabit kalacak düşünceyi merak etmiştin en son, onuda ekleyeyim ; hiç bir durumda seni aklımdan atamayacağım bunu iyi biliyorum,sen gelene kadar kimse için çözmediğim ipleri senin için çözmüştüm çünkü hak ediyordun sen, her şeyi hak ediyordun,hala ediyorsun. iplerim bazen yetersiz geldi biliyorum. şimdi ben aynı ipleri bir başkasının eline veremem, başkası için asla çözemem.artık bende korkuyorum senin gibi. çünkü bundan sonrasını yalnız yaşamak ciddi ciddi yeğ geliyor bana. olayın sıcaklığı değil bu düşüncem inan. ki zaten olay sıcak değil, ben ezelden böyle düşündüm,böyle yetiştim, benim kontenjanım hep bir kişi içindi böyle ciddi işlerde. dostumda bir kişi, sevdiğimde. ben o bir kişilik kısımı seninle doldurdum ve pişman değilim bundan. değiştirmek istemem istesem de değiştiremem. sana aralık kalan kapım artık dışarıya çift kilitli.
nasıl korkmasın insan, hayat bana bir tane daha sen çıkartacak kadar ne uzun ne de adil değil demiştim, yanılmamışım yanılmadığımı çok daha iyi anlıyorum son 5-6 aydır. şu son haftaların tek tutar yanı var ki o da beni andığında o saçmalıklarla değil de son sarılışımla anarsın belki diye düşünebilecek bir imkanın oluşması. sarıldıktan sonra o otobüse binmeyi de hiç istememiştim, demek ki indiğimde kötü şeyler olacağını hissetmişim.
o sınavında iyi geçecektir merak etme,şimdiden başarılar dilerim.
cümle kurmaya üşeniyorum bazen
göz göze geldiğim insanlar düşüyor aklıma.
birlikte baş koyduğumuz yastıkta uyumak
düşünmek ,kafa yormak falan hep yorucu şeyler.
son yazım ve son itirafımdır ;
bir çınar olamadım ,
bir çınar bulamadım,
suskun kaldım.