bunları sanki bu durumlardan şikayetçiymişim gibi yazmıyorum yanlış anlaşılmasın.
valla öğrencilik hayatımın epeyi boktan olduğunu düşünüyorum. hiç arkadaşım yok. karı kız işlerine bulaşmıyorum zaten yeterince iffetsiz, hayasız, ahlaksız, arsız, şerefsiz, onursuz, namussuz kimseler var kampüste. bunlardan biri olmak istemiyorum.
ders çalışayım bari diyorum, fazlası kafayı bozdurtuyor. yurttan dışarı çıkmıyorum çünkü dışarda birşey yok. ancak stoklardaki yiyecek oranı azalırsa alışverişe gidiyorum.
yalnızken aslında hayat çok güzel olmalı ama ben yalnızken aslında yalnız değilim. bu ne saçma şey hmnıskm...
insanlardan kurtulsam çok mutlu olacağımı düşünüyorum. fakat olmuyor, önüme her zaman birsürü param olması gerektiği sorunu çıkıyor.
eğer mutlu olmak istiyorsam illa birilerinden faydalanmam gerektiğini öğrendim. onları mutsuz ederek, kullanarak mutlu olmanın çok daha kolay olduğunu...
çoğu şey gerçekten olmaması gereken durumda...
rasulullah (sav) ın neden hira mağarasına çekildiğini daha iyi anlar oldum sözlük.
onun bulunduğu toplumda da şimdiki gibi çirkinlikler alenen işleniyordu. bu anormal sayılmıyordu. eğer biraz sağlıklı düşünebilen bir insansanız dışarda olan çoğu şeyin insan tabiatına ters olduğunu görürsünüz.
bende hirama çekilmek istiyorum. bütün bu saçmalıklardan uzaklaşıp, yalnız kalmak...
ama mümkün değil.
en çok istediklerimiz asla gerçekleşmez. çocukluktan beri bunu öğrendim ben.
bütün bunların mimarı benim, arkadaşsızlığımın, yalnızlığımın, kadın-kızlardan uzak kalışımın, monotonluğu seçişimin...
değer verilecek insanlar göremiyorum. kaderin bir araya getirdiği kimseleriz artık sadece. sınıf arkadaşlığı kavramı kader yoldaşlığından başka birşey olmaz olmuş.
herkesin tek derdi karşısındakinden yararlanabilmek...
kadın ve kızlar gerçekten çok rahatlar. rasulullah (sav) bizlere 'ben arkamda kadınlardan daha büyük bir fitne bırakmıyorum' demiştir. çok rahatlar. haddinden fazla rahatlar, tavır olarakta, yetiştirme tarzı olarakta. iffetin bir önemi kalmamış zaten çoğu hayasız. sürüp sürüştürüp, takıp takıştırıp çıkıyorlar sokağa. bunlar geleceğin anneleri... ben bu kimselere o yüce anne unvanını layık görmüyorum.
tövbe en çok gençlere, haya en çok kadınlara yakışır. hayadan eser göremiyorum. insanlar kendileriyle çelişiyor fakat farkında değiller yada önemsemiyorlar.
kadın erkek arkadaşlığı caiz değildir. buna rağmen arkadaşlığa devam edip, kapalılığıyla gurur duyanı. nikahsız kadın-erkek temasının haramlığını bildiği halde sevgilisinin elini tutanı...
sevgili kavramı, devrimizin zinası.
bütün bu pislikler içerisinde yalnızlığımla, monotonluğumla, aklı sıra güzel olduğunu sanan kadın ve kızlardan uzak kalışımla gurur duyuyorum.
17. isra suresi
84, de ki, herkes kendi mizaç ve meşrebine göre iş yapar. hanginizin doğru bir yol tuttuğunu rabbiniz en iyi bilendir.