hastalık ilk olarak kendini hobi olarak gösterir. o zamanlar sadece rast geldiğinde izlenir. bu evrede işin içine ne mısır ne cips girmez.
ikinci evre, hastaları her hafta sinemaya gitmeye teşvik eder ve bu dönemde mısırlar, cipsler ve kolalar havada uçuşur. genelde hastalar bu zamanlarını yalnız geçirmeyip arkadaşlarıyla sinemaya gitmeyi tercih eder.
son evre ise hastalığın zirve yaptığı evredir. hastalar bu dönemde gerek torrent, gerek dvd olarak filmlerini tedarik ederler ve bilgisayar, televizyon karşısına kurulurlar. hastaların ekonomik durumlarına göre evlerinde ses sistemi bulunur ya da bulunmaz. ancak ses sistemi bulunan hastalarda hastalık kendini ilerletir. öyle bir raddeye gelinir ki hasta bir gün içerisinde üç film bile izleyebilir. yer yer karakter çözümlemeleri yapar, zaman zaman kendini filmdeki bir rolün yerine koyduğu da görülmüştür. alınan çerezler ve kolalar henüz ilk filmin ilk 5 dakikasında tükenir ve hasta battaniyesine sarılarak filmlerini izlemeye devam eder. mümkün mertebe film izlerken rahatsız edilmek istemez, bazen tuvaletini tuttuğu da görülür.