şimdi öncelikle orucu niye tutuyoruz biz, aç insanların halinden anlamak için. öyle derler büyüklerimiz bize, yıllardır. e, a dingil, sen ramazan haricinde, hiç dışarıda yemek yemiyor musun? yiyemeyeni üstün özelliklerinle tespit edip, ona göstermeden mi yiyorsun? böyle mi anlayacaksın açın halinden?
yemek düşünmezsen, tüm ülkede gündüz saatlerinde yemek yemeyi yasaklarsan tabi oruç tutarsın. herkes tutar. ama orucun anlamı sadece "aç kalmak" olmadığı için, yemek yiyen de olacak, su içen de.
nefsini terbiye ediyorsun sen, sonra gelip diyosun başkasına, bir de ağzından salyalar akarak, kaba kuvvetle, "vay efendim niye bunu yiyorsun". sen nefsini terbiye edememişsin ki? bir fakir, başka bir zamanda sen yerken sana gelip böyle mi diyor?
eğer olay, gündüz süresince aç kalmaksa, teknoloji gelişti, yaparlar bir icat, acıkmayız gündüz boyunca. ama orucun anlattığı şey bu değil. oruç nefsi terbiye etmeyi, "vay efendim yemek yiyor" diye başkasına öküzlük yapmamayı anlatıyor.
edit: başlık erkut abi adlı yazarımıza aitti. olur da, başlık başına kalırsa, ben açmadım.