ecinniler

entry34 galeri
    4.
  1. ıslak tuzlu ve şehvetli bir tat var ağzımda
    sanki yağmurlu bir sonbahar günü sevişmiş
    ve sonra yan yana uzanmış
    tavana bakıyormuşuz gibi
    hayattan ödünç alınmış bir an
    gelip konuveriyor aklımın kenarına
    sonu iyi biten masal kahramanları
    kışşşşt diyecek gücüm bile yok
    onca düş gezginlerine ,
    hayalbaz kahramanlara
    ... sana

    sonra yağmurun altında ıslanmışız
    ve ıslak elbiselerimizi alelacele çıkartmaya çalışıyor
    ellerimiz birbirinin bedenine inadına değercesine
    bi başka film karesi
    (ah bu film kareleri!)
    Kırmızı şarap gelmiş yetişmiş ıslak tenimize
    biliyoruz ki tüm beyaz şarapların
    ahı kalacak bu umursamazlıkta üzerimizde
    ... kalsın varsın.

    sonra tanıdık bizi içten içe titreten
    şarkılar eşlik edecek gülümsemelerimize
    ben kenarında öpücük olacağım
    çehrenin gizemi peşinde
    sen bir kelebek olacaksın belki
    tüm güzelliğinle zamansız bir mevsimi
    gölgeleyecek diyelim kanatların

    ellerimiz birbirine kavuşmuş
    hayaller kuracağız beyaz bir tavanda
    izler arayacağız yaralarımıza tuzbiber
    şefkat gelip sığınacak aramıza
    gözlerimizde bir uyku ağırlığı
    oysa dışarıda gökgürültüleri
    sonbahar şimşekleri,
    hayatlarımızın ecinni hikayeleri

    O bile şaşıracak uykumuzda
    hala öpüşebildiğimize,

    ve kırmızı şarabın gözyaşları değil
    bu yağmurun sesi
    yıkayacak, yakacak, yanacak...

    çoktan kül olmuş tenimizi.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük