çam kabuğundan yapılmış oyma arabam ve dedemin tahtadan oyarak yaptığı tüfeğim..
köy yerindeydik biz, bilemedik bulamadık öyle uzaktan kumandalı yanıp sönmeli arabalar, göremedik otomatik tüfek sesi çıkaran tüfekleri, yetişemedik modernizme bilgisayara ve play station'lara ve kavrayamadık hiç bir zaman onları oynamanın mutluluğunu...
şimdi oyuncak dükkanı açabilecek kadar param var, belki de küçük bi oyuncak atölyesi. lakin artık ne rahmetli dedem var oyuncaklarla oynadığımda mutlu olduğumu görecek, ne de benim onları oynamaya gücüm. ve hep teşekkür ediyorum kamyoncu emeklisi dedemle, üstü başı tozlu çiftçi babama. en güzel oyuncakları onlar verdi bana ta ki teknolojinin içinde kaybolana kadar...