bildiğim kadarıyla 10 defa (şu ana kadar) çeşitli rock müzik ve davul dergilerince yapılan anketlerde dünyanın en usta davulcusu seçilmiş sayın mike portnoy a ithafen açılmış bir başlıktır kendisi. seveni olanın çekemeyeni de o kadar çok olurmuş hesabı tabii ki sayın portnoy'a da pek çok eleştiri yöneltiliyor. olağandır.
en çok eleştirildiği yanlarını (duyduğum kadarıyla sayıvereyim);
- tuşesi zayıf ( kendisi çok sert müzik yapan üstelik oldukça karmaşık kompozisyonları sırtlayan bir davulcudur. genel olarak yaptıkları müziğe göre değerlendirilirse ayrıca balladları ve akustik kayıtları da dikkatle dinlenirse bu eleştiri cevabını bulur kanımca)
- hızlı çalıyor, ritm kaçırıyor ( hızlı ve sert çaldığı doğru, zaten pek çok konsere güreşçi ya da basketbolcu üniformasıyla çıktığı bilinir. zaman zaman bagetleri kafasına pat pat vurması tüh yine ölçüyü kaçırdın salak şekinde yorumlansa da o aslında pasajlar arasında ölçü geçişlerini saymaktadır. 1992'den beri takip ettiğim bu grubun hiçbir canlı performansında portnoy'un bariz bir hatasına rastlamadım. ha sonradan düzeltilmiştir, onu bilemem)
- kendi tarzını bulamamış. çok fazla neil peart şeklinde bir sitili var. (rush hayranı olduğunu her zaman, neil amcanın ise ustası olduğunu sıklıkla dile getirmiştir. tarzlarının benzediği doğrudur. kıyaslama yapmak yanlış olur)
- gelelim asıl bu başlığı açmamıza sebep olan konuya. portnoy tüm gösterişini, trampetlerde ve tom tom'larda yapmaktadır. zilleri kullanma tekniği çok zayıftır. çok usta ve ukala arkadaşlar sadece zillerini dinlesem bu portnoy mu değil mi ayırd ederim der.
bunun kararını aşağıdaki linke göz attıktan sonra verin. albüm versiyonunu (octavarium) iyi bir sette özellikle tavsiye ederim...