penceremi kapatıp, twitter'a girmeyerek bütün gün sadece güreş izleyerek geçiresim var. dayanmak zor geliyor artık. başbakan her mitinge çıktığında benim hakkımda konuşuyor çünkü. kendi yaptığı her kötülüğü ben yapmışım gibi gösteriyor. ben ve benim gibi düşünen herkes kötüymüş gibi.
gezi olayları patladıktan 3 gün sonra ananem vefat etmişti ve ben hem onun yasını tutmak hem de ailemin yasına destek olmak için debelenirken bu kadar koymamıştı. tabii o üç gün yediğim dayağın ve sonrasında twitter başında arkadaşlarımın başına bir şey gelmesin diye dua edişim asla aklımdan çıkmadı. ama kısa sürmüştü. bu kez öyle bir şansım da yok. bu adam ne dese, bana, bize nasıl sövse anında haberdarım. çok koyuyor artık.
30 mart'ta oy kullanmak için izmir'e gideceğim, boynumun borcu. ama ondan da tırsıyorum. ben babamla aynı şehirde oy kullanmayacağımızı sanıyordum, meğersem öyleymiş. böyle bir seçim döneminde çok sevdiğim o adamla yan yana olmak çok kötü sonuçlar doğuracak. adam hardcore ak partili, tayyip'e tapanlardan. bakalım o birkaç günü nasıl atlatacağım. herhalde oy verdikten sonra girer mutfağa paso kurabiye yaparım.
yeterince şey duydum, gördüm, yaşadım. 30 mart'a kadar kendimi bir yere kapatsam bir şey kaybetmem, üzerine ruh sağlığımı kazanırım diye düşünüyorum. benim için en iyi kaçma yolu güreş izlemekti. son raw'daki #occupyraw meselesi onu da bozdu.