son zamanlarda emre belözoğlu'nu futbola dair bir hareketiyle hatırlayanınız var mı? ne biliyim attığı muhteşem bir çalımı, 90'a çaktığı bir topu ya da yaptığı asistlerle takımını kurtardığını duyanınız var mı? hayır ben uzun zamandır duyamıyorum da o yüzden. ya bende orta kulak iltihabı var ya da bu çocuğun futbol kariyerinde bir problem.
buna rağmen her daim manşetlerde emre. isviçre maçında ilk tekmeyi o sallamıştı ulubatlı hasan edasıyla. yetmedi ingiltere'de adı bir ırkçılık davasına karıştı. o da yetmedi takımında kendisi kadar yetenekli oyuncular olmadığı halde kadro dışı kalmayı başardı. ve son olarak kaptanı olduğu milli takımın maçında kolunu gösterdi gazetecilere.
evet basından pek çoğumuz hazzetmiyor. hatta ben kendi çapımda bir nefret çemberi bile oluşturdum basınla arama. ama bu basında doğru şeyler de yazıldığı gerçeğini değiştirmiyor. yani malta maçını seyreden her göz o maçta emre'nin maç boyunca yattığını görmüştür. kendisinden çok şeyler beklenen yıldız futbolcular bekleneni veremeyince diğerlerinden daha ağır eleştirilirler. bu da yıldız olmanın vergisidir. yani servet ile emre'yi ayıran ince çizgi.
bol sıfırlı kontratlara imza atmaları ilgilendirmez beni. her işin kendine göre bir fiyat marjı var çünkü kapitalist dünyada. "futbolcular çok para alıyor" diyenler en başta sisteme karşı olmalıdırlar zira. ama aldığı paranın karşılığını vermeyen hatta bir de üstüne terbiyesizlik yapan adam her sistemde eleştirilir. özellikle de o serveti oluşturan sistem olan kapitalizmde.
işte bu hazma sahip olmayan emre hatalar zincirine bir yenisini daha eklemiştir macaristan maçında. ve tüm akıllarda ateş olmayan yerden duman çıkmaz sözünü uyandırmıştır. çünkü en ufak bir eleştiride kolunu gösteren emre ırkçılık da yapmış olabilir diye düşünmeye başladım ben açıkçası.