islami kesimin demokrasiye daha sygılı olması teorik acidan bile aslında mümkün değildir, çünkü islamiyet kendi içinde demokratik öğeleri barındırmaz! ortaya bir paradoks çıkmaktadır, kendi içinde demokratik kavramlar ve haklar tanımayacaksın ama demokrasiye saygılı olacaksın, oldu canımın içi! mevzu bahis konudaki saygı, araç olan demokrasiyi amaca ulaşana kadar kullanma güdüsüyle duyulmuştur. bir nevi köprüden geçene kadar ılımlı islamcıların dayısıdır efenim demokrasi.
öbür taraftan aciz laik görüşünü benimsiyor muyuz, tabi ki hayır! demokrasi tarihinde yonetim şekillerine bakıldığında ordunun her zaman geri planda, sadece görevini yaptığı görülür! ama bahsettiğimiz şartlar sanayi ve kültür devrimini yaşamış toplumlarda görülür! biz yaşadık mı böyle şeyleri? hayır! o zaman ordunun yönetim kademelerinde geri plana çekilmesi için geliştirmemiz gereken bir yönetim anlayışımız olmalıdır. ama bunu yaparken islami kesimin de yapabilecekleri göz ardı edilmemelidir, lakin yönetim kademelerine girecekleri kadar girmiş bulunmaktadırlar!
yani iki ucu boklu değnek senin anlayacagın! orayı kurtarsan buradan tokadı yicen, burayı kurtarsan orası zaten kapmış dini geliyor!