henüz sokaklarda top oynayacak, arkadaşlarıyla şakalaşacak, derslerine çalışacak yaşta. annesine akşam yemeği için masayı kurmakta yardım edecek yaşta. babasının binbir şakalarla sinirlendireceği yaşta. bilgisayar oyunlarıyla saatlerini geçireceği yaşta. şiddetten en çok uzak kalması gereken yaşta. o daha bir çocuk(tu).
ama ne yazık ki bu sabah yaşamını yitirdi. verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. gözlerimle şahit oldum; berkin'i hiç tanımayan bir kadının, otobüste haberini okuduktan sonra gözyaşları döktüğüne. hiç tanımadığı masum bir çocuğun ölümüne öyle içten ağlıyordu ki kadın; ihtiyacımız olan vicdana doğuştan sahipti. keşke dedim kendi kendime, keşke herkes bu yabancı kadının hiç tanımadığı, tanıyamadığı bu yürek için döktüğü göz yaşı kadar vicdana sahip olabilse. keşke çocuklar kefen giymek zorunda bırakılmasalar.