üzülmek, üzülmemek, düşünmek veya düşünmemek bir suç olarak görülüyor sanırım. bunu bir suç olarak görmekten çok; ideolojilerden arınarak "15 yaşındaki bir çocuğun, orantısız şiddetle-güçle değil öldürülmüş olması" olayının karşısındaki bakıştır. yani bu çocuk, bir iktidarın sırf kendi egosunu tatmin etmek için tırmandırdığı gerilimin sonucu hayatını kaybetmiştir. devlet, toplum için vardır arkadaşım. insanlar devlete ihtiyaç duydukları için devlet vardır. devletin canı yoktur, cansızdır. ama senin canın vardır. senin canın yanabilir. senin etinden et kopartabilirler.
şimdi gelelim bu küçük arkadaşımızın ölümüne üzülüp üzülmemeye; üzülmüyorsun madem, aymazlığından dem vurma gafletinde neden bulunuyorsun? bu kadar insan ahlaki açıdan sindiremediği bir üzüntüyü paylaşıyor. madem sen 15 yaşındaki bir çocuğun ölümüne üzülmek istemiyorsun. "doğal" olarak karşılıyorsun. bari sus! sus ki, insanlar senin için de üzülmesin. seninde topyekun damarsız yaşadığını görmesin!
