" zavallı şeytan! sen bana ne verebilirsin ki? bir insanın yüksek amaçlarına doğru çırpınan ruhunu, senin gibilerin anlaması mümkün müdür? ama; yine de; doyurmayan yemeğin, elinde civa gibi kayan kırmızı altının, hiçbir zaman kazanılamayacak kumarın, senini koynunda iken, gözleri ile komşuyu işaret edecek eş için, ilahlarının sevebileceği bir türkün var mı söyle? sen bana hergün yeniden yeşillenen dalından koparılmadan çürüyen meyveyi göster! " şeklinde faust deyişlerine beşiklik eder.