üniversite dönemimde cin muhabbetine aşırı takıntılı bir erkek arkadaşım vardı.
Bu küçükken ablası birşeyler yapmış siluetler görüyormuş sürekli tabi inanmadım pek ben bu duruma. Ama ablası ciddi anlamda psikopattı karabüyü kitapları falan vardı el yazması notlar falan her neyse efendim gelelim konumuza.
Erkek arkadaşım yaz tatilinin sonuna doğru memleketi orduya gitti gece saat 3 de arıyor ki o saate kadar hiç aramamış mesaj atmamış. Açtım ne oldu bu saatte diye ağlıyor
"beni takip ediyor mezarlığın içindeyim burada yatacağım." diyor.
Ben de dedim herhalde sarhoş falan mal gibi 3te neden arasın yoksa.
Kim takip ediyor diye soruyorum.
"O, demirlerin arkasından bana bakıyor mezarlığa giremiyor burada güvendeyim. " diyor.
Oranında mezarlıkları uçsuz bucaksız tam korku filmlik zaten.
Neredesin sen neden kimse yok yanında diye soruyorum.
Ağlayarak "ben burda iyiyim ama hissetmiyorum hareketlerimi öylece süzülüyorum aynı şu havlu gibi. Havlu gibi süzülüyorum mezarın üzerinde."
Evde çıldırmak üzereyim dalga geçiyorsa zaten canına okuyacağım sabah da eve dönermisin artık lütfen diyorum.
"olmaz aniden önüme çıkıyor uçurum var yolun kenarında olmaz öldürecek beni." diyor.
Hay allahım koca kafalılığına bak. Uykumun içine etti bir de ağzıma sıçtı.
Yine aynı ses tonuyla ağlayarak "aynı bu havlu gibi süzülüyorum " derken telefon kapanıyor.
Aha hassiktir ara telefon kapalı şarjı bitti. Derken kuzenini arayıp anlattığı yeri tarif ediyorum dayısıyla almaya gidiyorlar.
Sabah konuştuğumuzda hiç bir bok hatırlamıyor.
O an gırtlaklayasım geldi yalnız sesindeki o ağlama korkudan çok arınma, kutsanma sonrası mutluluk tonundaydı.
Bu olayın üzerinden 2 hafta geçti geçmedi yaylara gideceğiz arkadaşlarla birlikte.
O gece dışarıda otururken erkek arkadaşımın yüzü bir anda değişiverdi. Sanki başka biri oldu ve ben dondum kaldım ne oldu diye sordu ben cevap bile veremedim. Öyle şeytani bir gülümseme hiç görmemiştim.
O gece grupça içkiyi fazla kaçırmışız ve erkek arkadaşım pompalı ile neredeyse bir arkadaşın bacağını uçuracakmış sabah fark ettik koca çukuru. Aynı gece bu iki erkek yatır mı varmış oraya gitmişler arkadaş mezarına işemiş. Çocuğun vücudu sabah kızılcık olmuş gibiydi.
Ister ele geçirilme ister ablasının büyü denemelerine kurban gitti deyin, o günden sonra bir daha aynı insan olmadı huyları, bakışı, değişti.
Kedimi ailemin yanına giderken ona bıraktığımda geceleri çok gürültü yaptığını sabahları ise saklandığını söyledi. O hayvan eskiden öyle bir şey yapmazdı ki o evden geldikten sonra karanlıkta kaldıkça odamın kapısını tırmalayıp adeta yalvarışacasına miyavlardı, ışığı acınaca susardı.